- Kategoriler: Genel, İslam Ahlakı
Herhangi bir kimse bize iyilikte bulunursa, o kişiye teşekkür etmeyi unutmamalı, hiç olmazsa Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz’in yüce ahlâkına uyarak, edeben bir hayır duâda bulunmalıyız.. Nitekim Hâkk Teâlâ, “Bana, ana ve babana şükürde bulun” (Lokman s. 14) buyuruyor.
- Kategoriler: Akaid, Fıkıh, Genel, Kur'an ve Duaların Fazileti
Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Yakında sizden biri çıkar ve şöyle der: “İşte Allâh (c.c.)’un kitabı. Onun içerisinde bulunan helâlleri helâl kabul ederiz, onda yer alan haramları da haram sayarız.” Haberiniz olsun! Kime benden bir hadis ulaşır da onu yalanlarsa, bu haliyle o Allâh’ı, Resûlü’nü ve o hadisi kendisine ulaştıranı yalanlamış olur.”
- Kategoriler: Genel, İslam Ahlakı, Sami Efendi Hz. ve Muh. Ömer Öztürk
İnsanların, günlük yaşantılarını sürdürürken veya hayata dair planlar yaparken rızk endişesi taşımamaları gerekir. Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz, “Aslandan kaçar gibi rızkınızdan kaçsanız, o yine de gelir sizi bulur.” buyurmuşlardır.
- Kategoriler: Genel, İslam Ahlakı, Namaz, Temizlik, Abdest
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in bizlere emir ve vasiyetlerinden biri, Cuma günü verilen hutbe ve vaazları dikkatle dinlememiz, bu öğüt ve vaazlardan faydalanmamız için bir kelime dahî kaçırmamamız hakkındadır. Birçok insanlar bu ahdin ahkâmını yapmamaktadırlar. Bu gibiler, hatibin konuşmasına önem vermezler. Hatibin sözlerini zalimlere ve yardakçılarına atfederler, kendi üzerlerine almazlar. Allâh (c.c.) ve halk ile münasebetlerindeki kusurlarını akıllarına getirmezler. Hâlbuki hiçbiri bu kusurlardan salim değildirler.
- Kategoriler: Genel, Helaller ve Haramlar, Tarih
“Elçilerimiz Lut’a geldikleri vakit de o, bunlar kaygıya düştü, göğsü daraldı ve “Bugün çetin bir gündür dedi.”
Abdullah b. Muğaffel (r.âleyh) rivâyet etmiştir. Resûlullâh (s.a.v.) buyurdu: “Ashâbım hakkında Allâh (c.c.)’dan korkunuz. Benden sonra onları lanete hedef tutmayın. Kim onları severse, bana olan sevgisiyle onları sevmiştir. Kim onlara buğzederse, bana olan bıığzundan onlara buğzetmiştir. Onlara ezâ, cefâ verirse, bana vermiştir. Kim bana ezâ, cefâ verirse, Allâh (c.c.)’a itaat etmemiştir. Kim Allâh (c.c.)’a itaat etmezse, Allâh (c.c.)’un onu dünyada ve âhirette azâpladırması yakın olmuştur.”
Habeş Sultanı Necâşî’nin hicret edenler hakkında ortaya koyduğu saygı ve hürmet, Hicaz memleketlerinde duyulunca Mekke müşrikleri göç eden müminleri geri döndürmek için Melik Necâşî ve Habeş vekiller heyetine verilmek üzere Hicaz yöresinden bir takım pahalı hediyeler hazırladılar.
İslâm hukuku insafla incelendiğinde zaman, toplumların mutluluk ve istikrarına tek çare ve ilaç olduğu görülecektir. İslâm hukuku, kaynak itibari ile beşer üstü olduğundan, müeyyide ve kaideleri ile her zaman şamil, insan cinsinin ihtiyaçlarını karşılayacak genişlikte ve mükemmeliyette olduğu için, beşer tarafından düzenlenen kanunlardan büyük bir üstünlük ve imtiyaza sahiptir.
- Kategoriler: Genel, Ölüm, Kıyamet, Ahiret
İslâm kaynaklarında âhir zamanda sünnet dışında gelişecek bir takım olaylardan haber verilmiştir. Abdullah b. Mes’ud (r.a.)’den rivâyet edilen hadiste, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Sizler yakında benden sonra bencil kimseler ve makbul saymayacağınız işler göreceksiniz.”
- Kategoriler: Genel, Namaz, Temizlik, Abdest
Yüce Allâh, gece ibâdet edenleri Resûlü (s.a.v.) ile birlikte zikretmiştir. […]
- Kategoriler: Genel, Sami Efendi Hz. ve Muh. Ömer Öztürk
Son devirde ülkemizde yaşamış en büyük velilerden Hz. Sâmî (k.s.)’un “tabiri câiz ise” kucağında doğmuş, onun terbiyesinde büyümüş, hayatını Hz. Sâmî (k.s.)’a hizmete ve ondan istifadeye adamış ve yine o zâtın vasiyyetleri gereği teçhiz ve tekfin işlerini yapmış, onun yolunu hâlâ insanlara anlatan ve Hz. Sâmî (k.s.)’un manevî evlâdı ve vazifelisi olan Muhterem Ömer Muhammed Öztürk, Hz. Sâmi (k.s.) ile yaşadıkları bir Berât kandili gecesini şöyle anlatmışlardır:
- Kategoriler: Genel, İslam Ahlakı, Sami Efendi Hz. ve Muh. Ömer Öztürk, Tasavvuf
Hayatının tek gâyesi Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz Hazretlerinin sünnetine uymak ve onu ihyâ etmek olan Hz. Sâmî Efendimiz; daha önceki kitâblarda: “Kılıcı boynunda asılı Peygamber” olarak tarîf edilen (s.a.v.) Efendimize bu husûsta da ittibâ edip gazâya iştirâk ederek “Gâzî” olmuşlardı. Bu husûsu kendileri şöyle anlatıyorlardı: “Birinci Cihân harbinde Osmânlı ordusunda levâzım subayı olarak vazîfe gördüm.
DualarPeygamberlerHelaller ve HaramlarTasavvuf Yazıları
Merak ettiğiniz konu hakkındaki yazılarımızı bulun.