Abdesti bozan şeyler şunlardır:
1. Ön ve arkadan çıkan her şey. 2. Kendiliğinden akmayıp akıtılmış da olsa, yaradan çıkan (kan, irin gibi) necis maddenin, çıktığı yerden taşıp temiz yere bulaşması. 3. Ağız dolusu, yani ağzın zorlukla tutacağı kadar çok safra, kan veya yenilen içilen şeyleri kusmak. 4. Tükürükten fazla veya tükürükle aynı miktarda olan kan. 5. Kalça yerleşmeksizin uyumak. 6. Bayılmak, delirmek veya sarhoş olmak. 7. Buluğ çağındaki bir kimsenin, uyanık vaziyette, bile bile, rükû ve secdeli bir namazda, yanındaki bir kimsenin işiteceği kadar gülmesi. 8. Teyemmüm etmiş kimsenin abdest alacak kadar suya kavuşması ile abdesti bozulacağı gibi özür sahibinin de namaz vaktinin çıkmasıyla abdesti bozulur. 9. Göz ağrısı sebebiyle gözden gelen yaş abdesti bozar.
Vaktiyle garip biri, bir köyden geçer iken,bir fırına uğrayıp, ekmek ister içerden,Velâkin parasını vermek istediğinde,bakar ki hiç parası kalmamış üzerinde.Bir dilenci zanneder, fırıncı onu o an,Kalbinden geçirir ki: “Bıktım artık bunlardan,Bir ekmeğin içine, bolca zehir koyarak,verir o zavallıya, Allâh’tan korkmayarak.
“Beraat-i zimmet asıldır.” (Mecelle k. 8) Yani her insan için masum ve borçsuz olmak esastır. Ceza hukukunun temelini teşkil eden bu kaide, dünya hukukuna İslâm hukuku ile girmiştir. Masumiyet karinesi diye adlandırılmıştır. Misâl: Bir kimse başkasından alacak dava etse, ispat yükü davacıya aittir. Kesin delillerle ispatlanıncaya kadar davalı borçsuz kabul edilir.
Yakın tarihimize damga vuran gençlik teşkilatı Milli Türk Talebe Birliği’nde 1971’de başlayan dönemde kurumsal/kitlesel faaliyetler yanında kişisel gelişime de çok önem verilmiş; “İslâm’ı öğren, yaşa; öğret, yaşat” düsturu hayata geçirilmeye çalışılmıştır.
Zikir meclislerini, duâları ve evrâd okumayı “tembellik çağının ürünü” olarak gören bir zihniyet, maalesef ülkemizde de mevcuttur. Halbuki, bu ibâdetlerin tamamı Sahâbe (r.a.e.) Efendilerimiz’den rivâyet edilmiştir ve Asr-ı Saâdet müslümanlarının âmellerindendir.
Hz. Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.)-9 Hz. Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.)-9 […]
Mevlana Hazretlerini Doğru Anlamak Mevlana Hazretlerini Doğru Anlamak başlıklı yazımızı […]
Tebliğ Yaparken Yumuşak Davranmalıyız Tebliğ Yaparken Yumuşak Davranmalıyız başlıklı yazımızı […]
Ölümü Arzulayabilmek Ölümü Arzulayabilmek başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz. Geçmiş büyüklerin […]
Dilimizi Tutalım Dilimizi Tutalım başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz. Dil, en […]
Açık Yerlerde Rastgele Oturmamak Açık Yerlerde Rastgele Oturmamak başlıklı yazımızı […]
İbrahim Aleyhisselam’ın Sahifelerinden Nasihatler İbrahim Aleyhisselam’ın Sahifelerinden Nasihatler başlıklı yazımızı […]
Helal Kazancın Önemi Helal Kazancın Önemi başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz. […]
Gündüz Zikir Yapılacak İki Vakit Gündüz Zikir Yapılacak İki Vakit […]
Fil Ashabının Helak Olması Fil Ashabının Helak Olması başlıklı yazımızı […]
Örfen ma’ruf olan şey, şart kılınmış gibidir. Misal, bu yerde […]
İtibar galib-i şayiadır, nâdire değildir. Âdetlerde nadir olana değil yaygın […]
Âdet ancak muttarid ve gâlip oldukda muteber olur. Âdetin muteber […]