• 5 Temmuz 2024 tarihinde yayınlandı.

    Rivayet olunur ki, Hz. Ebû Bekir (r.a.)’in kızı Esmâ (r.anhâ) şöyle anlattı: “Babamla Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz çıkıp gittiler. Nice olduklarını bilemezdik. Bir gün Kureyşten bir toplulukla beraber Ebû Cehil kapıya geldi”. Ben de: “Ne istiyorsunuz?” diye çıktım. Ebû Cehil bana: “Baban nerede?” diye sordu.

  • 4 Temmuz 2024 tarihinde yayınlandı.

    Evrendeki her şeyin müthiş bir düzen içerisinde seyir ettiğini görüyoruz. Güneş bir saniye dahi geç kalmaksızın doğuyor. Oksijen bütün yeryüzü tabakasını kapsıyor, yağmurlar, bitkiler, ağaçlar, kısaca her şey harika bir düzen içerisinde bizlere şunu ifade ediyor: Bütün bu varlıkları buyruğuyla bizim hizmetimize musahhar kılan Cenâb-ı Hâkk’tan başkası değildir. O halde evrende madde üzerinde düşünmemiz bizi şu soruyu sormaya yöneltiyor: Bu uçsuz bucaksız kainatın yaratıcısı kimdir? İşte dünya hayatında aklın görevi budur.

  • 3 Temmuz 2024 tarihinde yayınlandı.

    “Sen, onlar bu Kur’an’a inanmıyorlar diye, arkalarından üzülerek neredeyse kendini helâk edeceksin!” (Kehf s. 6) âyet-i kerimesi Allâhü Teâlâ’nın Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’e olan şefkâtini ve merhametini göstermektedir.

  • 2 Temmuz 2024 tarihinde yayınlandı.

    İngiltere’de 25 binden fazla insanın katıldığı bir araştırmaya göre, beyin için güvenli miktarda alkol tüketimi yok. Hatta “ılımlı” alkol alımı bile beynin neredeyse her bölümünü olumsuz etkiliyor. Bu çalışma, ne kadar çok alkol tüketilirse beyin hacminin o kadar düşük olduğunu öne sürüyor.

  • 1 Temmuz 2024 tarihinde yayınlandı.

    Müslüman bütün engellemelere rağmen Nebi (s.a.v.)’in gösterdiği istikâmette ilerlemek durumundadır. Müslümanları bu yoldan saptırmak için yenilikçiler ortaya çıkmakta ve kendilerince alternatif yollar türetmektedir.

  • 30 Haziran 2024 tarihinde yayınlandı.

    Selçuklu Sultânı, Ertuğrul Gazi’yi 1231’de Bizans’la gazâ etmek ve Türkiye’nin sınırını korumak üzere, Kuzeybatı Anadolu’ya yerleştirdi. Böylece Ertuğrul Gazi, Batı Anadolu’daki Türk uç beyleri arasına girdi.

  • 29 Haziran 2024 tarihinde yayınlandı.

    6. Bir kimse ancak bir kâfirin yapabileceği bir fiili yapar ya da ancak bir kâfirden sudûr edebilecek (meydana gelebilecek) bir sözü söylerse; müslüman olduğunu ikrâr edip “La ilâhe illallâh, Muhammedur Resûlullâh” dese dahi bu fiil ve söz sebebiyle kâfir olur. Mesela, puta, güneşe veya aya secde etse, Yahudi veya Hıristiyanlarla beraber kilise ve havralara gitse, zünnar, haç gibi onlara mahsus olan kıyafetleri giyse, bu hareketleri sebebiyle kâfir olur. Kelime-i Tevhid’i ikrârına bakılmaz.

  • 28 Haziran 2024 tarihinde yayınlandı.

    1. Bir kimse Allâh (c.c.)’un varlığını ve birliğini kabul ettiği halde Cenâb-ı Hâkk’ı ulûhiyetine yakışmayacak bir sıfat ile vasfetse kâfir olur. Meselâ, “Allâh (c.c.) Hâyy değildir, ezelî değildir, oğul edinmiştir, bazı varlıklara hulûl eder, sadece hayrın yaratıcısıdır” diyen kimseler Allâh (c.c.)’un varlığını ve birliğini kabul etmekle mü’min olmazlar. 2. Bir kimse Allâh (c.c.)’un varlığını ve birliğini kabul ettiği halde; peygamberliği veya peygamberlerden birisinin peygamberliğini kabul etmezse kâfir olur.

  • 27 Haziran 2024 tarihinde yayınlandı.

    Ashâb-ı Kirâm (r.a.e.)’den Mürre el-Fihrî (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, Nebiyy-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ben ve yetimi himâye eden kimse, şu iki parmağın birbirine yakınlığı gibi cennette yan yana olacağız.” Tâbiînden Ebû Bekir ibni Hafs (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, Abdullah ibni Ömer (r.a.), sofrasında bir yetim olmadan yemek yemezdi.

  • 26 Haziran 2024 tarihinde yayınlandı.

    Ata bin Ebû Rebâh (r.âleyh), hocası İbn-i Abbas (r.a.)’den şöyle rivayet etmiştir: “Ebû Talib’in oğulları, sabah uykudan kalktıkları zaman gözleri hep çapaklı olurdu. Peygamberimiz (s.a.v.)’in gözleri ise tertemiz ve son derece parlak olurdu.

  • 25 Haziran 2024 tarihinde yayınlandı.

    Kadın kocasına itaat etmek, onun hoşnutluğunu kazanmakla mükellef olduğu gibi koca da kadına iyi davranmak, ona acımak, nahoş davranışlarına sabır göstermek, nafakasını vermek, ona karşı güzel davranmakla mükelleftir.

  • 24 Haziran 2024 tarihinde yayınlandı.

    Cenâb-ı Hâkk Ayet-i Kerime’de “Mü’minler, Rabblerinden olan bir hidayet üzeredirler ve işte onlar, kurtulmuşların ta kendileridirler.” (Bakara s. 5) buyurur. Bu ayette geçen Müminlerin hidayet üzere olduklarına dair sözün hakikâti, onların delilin gereğine sımsıkı sarılmalarıdır.

  • 23 Haziran 2024 tarihinde yayınlandı.

    Haricîlerden bir grup gelerek Ebû Hanîfe (r.a.)’e; “Mescidin kapısı önünde iki cenaze bulunmakta, bunlardan biri şarap içmesi sonucu ölen bir erkeğe, diğeri ise zina edip hamile kalan, daha sonra da intihar eden kadına aittir” dediler.

  • 22 Haziran 2024 tarihinde yayınlandı.

    Ezân okuyanı ve kâmet getireni duyan kimse onun söylediklerini aynen tekrarlar, ancak “hayye ales salâh ve hayye alel felâh. (Haydin namaza, haydin felâha)” sözlerini duyunca, herbirinden sonra: “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh. (Günâhtan kaçacak güç, ibâdet edecek kuvvet ancak Allâh’ın yardımıyla kazanılabilir)” der. “Es-salâtü hayrun minen nevm. (Namaz uykudan hayırlıdır)” sözünü duyunca şöyle der: “Sadakte ve berirte.

  • 21 Haziran 2024 tarihinde yayınlandı.

    1971 yılında İstanbul’da, MTTB Genel Başkanı Ömer Öztürk tarafindan kurulan vakfımız; milletimizin tereddütsüz güveni, yarım asırlık tecrübesiyle; eğitim, yurt, burs ve yayıncılık alanlarında hizmet vermektedir. Muhterem Ömer Öztürk’ün, bütün masraflarını karşılamaya devam ettiği Fatih Gençlik Vakfı’nda, üniversite öğrencilerine 1971 senesinden itibaren burs verilmeye başlanmıştır.

  • 20 Haziran 2024 tarihinde yayınlandı.

    Mevlânâ (k.s.) hazretleri şöyle buyurmuştur: “Yüzü yıkanmayan, yani, abdest alıp namaz kılmayan kimse; cennete girip de huri yüzü görmez. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: “Abdestsiz namaz olmaz” (İbn Mâce) buyurmuştur.

  • 19 Haziran 2024 tarihinde yayınlandı.

    Ayet-i Kerime’de şöyle buyrulur: “(Cennetle Cehennem) arasında bir perde, ve A’râf üzerinde Cennetliklerle Cehennemliklerin her birini yüzlerinden tanıyan ricâl vardır. Cennet ehline: “Selâmün aleyküm (Selâm üzerinize olsun) derler. Ki bunlar, henüz Cennet’e girmemişlerse de oraya gireceklerini ümîd edenlerdir.” (A’raf s. 46) Âyet-i Celîle’de zikredilen “A’raf” yüksek bir yer veya tümsek ma’nâsına gelen, “arf” kelimesinin çoğuludur.

  • 18 Haziran 2024 tarihinde yayınlandı.

    Efendimiz (s.a.v.) buyururlar ki: “Sizden hiçbiriniz yaptığı iş karşılığında cennete giremez.” “Sen de mi ey Allâh’ın Resûlü!” dediler. “Evet, ben de” cevabını verdi. Ve: “Ancak Rabbim beni rahmet ve fazlı ile kuşatırsa girerim” (Müslim) buyurdu.

  • 17 Haziran 2024 tarihinde yayınlandı.

    Evliliğe flört ederek adım atmayı savunanlar hayli fazladır. Ancak flört ederken evliliği gözetenler, birbirini gereğinden fazla kandırırlar. En azından ilk zamanlarda kim olduklarını, ne düşündüklerini, neye inandıklarını birbirinden gizlemeye çalışırlar.

  • 16 Haziran 2024 tarihinde yayınlandı.

    İnsanların bayrâm namâzı kılınan yere toplanmalarından ibret almalı, kabirlerinden kalkıp herbiri bir hâlde akın akın mahşer yerine gidip toplanmayı göz önüne getirmelidir. Mu’az bin Cebel (r.a.) diyor ki: Resûlullâh (s.a.v.)’den Nebe’ Sûresi, on sekizinci Âyet-i Kerîme’sini: “Sûrun üfürüldüğü gün akın akın gelirsiniz” suâl ettim: “Yâ Mu’az! Büyük bir işten sordun” buyurdular. Gözleri yaşardı.

  • 15 Haziran 2024 tarihinde yayınlandı.

    Nâfi’nin İbn-i Ömer (r.a.)’den rivâyet ettiğine göre der ki: Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allâhü Teâlâ Arefe günü kullarına nazar eder. Kalbinde zerre kadar îmânı olan kimseyi bırakmayıp mağfiret eder.” İbn-i Ömer’e (r.a.): Bu mağfiret insanların hepsi için mi, yoksa Arafat’ta bulunanlar için midir? dediğinde, İbn-i Ömer (r.a.): “Belki bütün insanlar içindir” buyurdu.