Deccalden Daha Zararlı Olan Alimler
Deccalden Daha Zararlı Olan Alimler başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
Şeytan, ilmini beğenen kimselerin, ilmini kibirlenmelerine vesile etmiştir. Bu kimseler, ilmine güvenip peşinden gidenlere bakıp kibirlenirler. Dünyevî ihtiyaçlarını elde etmek ve istediklerine kavuşmak için her deliğe girip çıkar, her şeyi kabul ederler. Hâl ve vaziyetleri böyle olduğu halde, giyim-kuşam yani dış görünüş itibariyle ulemâ kisvesi içinde olduklarından, kendilerini kalben Allâh (c.c.) indinde büyük bir kimse zanneder öyle görürler. Bu sınıf âlimler, ahmaklardan ve helâk olanlar topluluğundandır. Şeytanın vesvesesiyle gurura kapılanlardandır. Bunlar için tevbe ümidi kalmamıştır.
Peygamberimiz (s.a.v.)’in şu hadisinde haber verdiği kimselerdendir: “Ben sizin hakkınızda, deccalden korktuğumdan daha çok deccal olmayanlardan korkarım.” Ashâb (r.a.e.), “Bu deccal olmayanlar kimdir Yâ Resûlallah?” diye sordu. Peygamberimiz (s.a.v.), “Kötü âlimlerdir” buyurdu. (Müslim)
Ahmed ibn-i Hanbel (r.a.)’in, Hz. Ömer (r.a.)’dan rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki; “Ümmetim hakkında en çok korktuğum kimseler, konuşmasını iyi bilen münafıklardır.” Ebû’d-Derdâ (r.a.)’dan rivâyet edilen hadîs-i şerîfte şöyle buyuruluyor: “Ümmetim hakkında en fazla korktuklarım saptıran yöneticilerdir.” (Ahmed bin Hanbel) Nitekim insanlar birbirlerine sözden daha çok iş ve hareketleriyle etki ederler. Şeytanın vesvesesiyle gurura kapılmış olan böyle bir âlimin hareketleriyle Müslümanlara verdiği zarar, konuşmalarıyla verdiği faydadan daha çoktur. Câhillerin âhireti bırakarak dünyaya alâka duymaları, âlimlerin cesaretlendirmeleri sebebiyledir. Onun içindir ki, yukarıdan beri anlattığımız gibi olan bir âlim, ilmiyle Allâhü Te‘âlâ’nın kullarının günâh işlemesine sebep olur.
(Huccetül İslâm İmâm Gazâlî (r.âleyh), Nasıl İyi Bir Kul Olunur?, s.61-63)