Kalbin Fesadı Dinin Fesadıdır

Kalbin Fesadı Dinin Fesadıdır başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.

Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurur: “Dikkat edin! Bedende bir et parçası var ki, eğer o doğru sağlıklı olursa bedenin tamamı doğru sağlıklı olur; eğer o bozulursa bedenin tamamı bozulur. Dikkat edin! Bu et parçası kalptir.” Bedenin burada kastedilen mânâsı dîndir. Çünkü organların salâhı ve fesâdı dîn iledir. Kalbin fesâdının kaynağı, nefs muhâsebesini terk etmek ve uzun emelli olmakla aldanmaktır. Eğer kişi kalbinin salâhını isterse, havâtır ânında (insanın iradesi dışında zihnine gelen veya kalpte hissedilen duygu ve düşünceler) irâde ile karşısında durmalıdır. Kişi Allâh (c.c.) için olanı yapmalı, başkasını bırakmalıdır. Emelini kısaltmak ve ölümü devâmlı hatırlamak için Allâh (c.c.)’dan yardım istemelidir.

Allâh (c.c.) her âzâya görev olarak bir emir ve nehiy yüklemiştir. İkisinin arasında ise bir genişlik ve mübâhlık vardır; bunun terki dahi kul için fazîlettir. Temeli ve saiki (sebep) kalp olan fuzûlî işler kulakta, gözde, lisânda ve gıdâda tezâhür etmektedir. Kulağın fuzûlîliği, sehve ve gaflete yol açar. Gözün fuzûlîliği, gaflete ve kafa karışıklığına, şaşkına dönmeye yol açar. Dilin fuzûlîliği, sözü çoğaltmaya, mübâlâğa etmeye ve bid’ate yol açar. Gıdânın fuzûlîliği, oburluğa ve aşırı isteklere yol açar. Elbisenin fuzûlîliği ise övünmeye ve kendini beğenmeye sebep olur. Azâları korumak farzdır. Fuzûlî işleri terk etmekse fazîlettir.

(Haris el-Muhasibî, Ahlâk ve Arınma)

Bir Mecelle Kaidesi Öğrenelim

Bir işten maksad ne ise, hüküm âna göredir. (Mecelle k. 2)

Yani bir işi yapan kimse, o işi hangi niyet ve amaçla yapmışsa hüküm ona göre verilir. Ahlâk ve hukukta; kasıt ve niyetin önemi büyüktür. Olaylar, amaç ve niyet gözeterek değerlendirilir. “Âmeller niyetlere göredir” hadis-i şerifinden çıkarılan bu kâide, fıkıhtaki hükümlerin pek çoğunu kapsadığından önemlidir.

(www.mevlanatakvimi.com)

Bir Yorum Bırak