Helâl kazanç ve meşru yollarla ulaşılan rızık, Müslüman’ın şiarıdır. Allah rızası gözetilmeyen, helâl-haram ayrımı yapılmayan, aldatma ve haksızlık içeren her türlü iş ve ticaretin İslâm’da yeri yoktur. İslam’da her alanda olduğu gibi çalışma hayatında da bir ahlak vardır. İslam’a göre işçi ve işverenin uyması gereken ahlaki sorumluluklar şunlardır:
İşçinin Görevleri
– İşini güzel yapmalıdır. Rasulullah (sav) bu konuda şöyle buyurur: “Kul bir iş yaptığı zaman, Allah kulun, işini iyi ve sağlam yapmasını sever.” (H.Şerif / Beyhakî)
– Belirlenen süre (mesai) içinde sürekli çalışmalıdır.
– Emanet edilen malları iyi kullanmalıdır.
– İşçi çalışırken helâl kazanmanın sorumluluğunda olmalıdır.
– İşverenin Görevleri
– Kul hakkı düşüncesi, işçi-işveren ilişkilerinde en önde tutulması gereken ölçüdür. Rasulullah (sav) buyurur ki: “İşçi kardeşleriniz sizin işlerinizi yapan kimselerdir. Allah onları ellerinizin altına verdi; dileseydi sizi onların eli altına sokabilirdi. Öyleyse, işçi çalıştırıyorsanız, yediğinizden yedirin, giydiğinden giydirin. Onlara güçlerini aşan iş teklif etmeyin; zor bir işi yapmalarını isterseniz, siz de onlara yardım edin!” (H.Şerif | Müslim) – İslam, sermaye sahibine her fırsatta bir emanetçi olduğunu, o mallarda fakirlerin de hakkı bulunduğunu hatırlatır. Burada amaç, maddi gücün insan ruhuna sindireceği tahakküm ve zorbalık temayüllerini törpülemek, kendisinin de ölümlü olduğu bilincini diri tutmaktır. – Ücret, işçiye meşru bir mazeret bulunmadığı sürece zamanında ödenmelidir. Rasulullah (sav) buyurur: “İşçinin hakkını alnının teri kurumadan veriniz.” (H.Şerif / İbn Mâce) – İşveren işi ehliyetli ve liyakatli olana vermelidir. – İşveren işçilerin güvenliğini sağlamalıdır. – Ücret miktarı tespit edilirken, işçinin temel ihtiyaçlarını karşılayacak ölçüde olmasına dikkat edilmelidir. Yenisafak.com