İslâmiyet, diğer dinlerden farklıdır. İslâm dininin, başka din ve kültürlere uygun olması beklenemez. Aksi halde yeni bir dine gerek kalmazdı. Resûlullâh (s.a.v.)’in, gayr-i müslimlere muhâlefet edip yepyeni bir nizâm getirmesi, Yahudilerin de dikkatini çekmiş ve “Bu adam bize muhalefet etmedik hiçbir şey bırakmadı” demek zorunda kalmışlardır. O (s.a.v.), müslümanın kendine özgü olmasını istemiş, her alanda gayr-i müslimlere benzememeyi yeğlemiştir. “Bizden başkasına benzeyen bizden değildir. Yahudi ve Hristiyanlara benzemeyin” ölçüsünü koymuştur. Kendisinin de gayr-i müslimlere benzeyen bir davranışı olduğunda bunu değiştirirdi. Meselâ, cenâze kabre konuncaya kadar ayakta dururdu. Bir Yahudi’den, onların da öyle yaptıklarını öğrenince cenâze için ayakta durmayı bırakıp oturmuş ve ashâbı (r.a.e.)’e “Siz de oturunuz, Yahudilerden farklı olunuz (muhâlefet ediniz)” buyurmuştur. Bu suretle O (s.a.v.), yaptıklarının tam karşıtını tercih etmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.), tabiî olarak ibâdetlerde gayr-ı müslimlere muhâlefet etmiştir. Hatta bu konuda onlardan farklı olmaktan memnuniyet duyduğunu belirtmiştir. O (s.a.v.), en fazla cumartesi ve pazar günleri oruç tutar ve sebebini şöyle izâh ederdi: “Bu günler müşriklerin bayramıdır, onlardan farklı olmayı (muhâlafet etmeyi) severim.” Aynı tür ibâdetlerde ise İslâm farkına dikkat edilmesini isterdi. Bu sebeple “Bizim orucumuzla ehl-i kitabın orucu arasındaki fark sahurdur” buyurarak sahur yapmayı tavsiye etmiştir. Bazen başka dinlere benzememek gerektiğini belirterek çözüm aramıştır. Ezânın tespiti olayında bu durumu görmek mümkündür. Müslümanları namaza çağırmak için Resûlullâh (s.a.v.) ve ashâbı (r.a.e.), başka din mensuplarının yaptıklarını yapmamaya gayret göstermişlerdir. Hz. Peygamber (s.a.v.), ibâdetler dışında sakalları boyama, sakal şekli, kılık kıyâfet gibi birçok konuda ehl-i kitabın geleneklerini reddetmiş ve onlara muhâlefet edilmesini istemiştir. Aynı zamanda bu konuların müslümanlara uygun şeklini öğretmiştir. (Prof. Dr. Aynur Uraler, Sünnete Uymanın Engelleri, s.122-123)