Zühdün Çeşitleri
Zühdün Çeşitleri. Üç türlü zühd vardır. Farz, fazîlet ve selâmet olan zühd. Farz olan zühd, haramlardan gönlü çekmektir. Fazîlet olan zühd, helâl nimetlerden gönlü çekmektir. Kul için selâmet olan zühd ise şüpheli şeylerde olur.
Selam b. Ebî Mutî (r.âleyh) şöyle demiştir: “Zühd üç çeşittir. Birincisi, kişinin bütün hâl ve hareketlerinde Allâh (c.c.)’un rızasını gözetip onlardan hiçbiriyle dünyayı istememek. İkincisi; Allâh (c.c.)’un rızasına uygun olmayan işleri bırakarak Allâh (c.c.)’un rızasına uyanla âmel etmek. Üçüncüsü; helâl nimetlerden gönlü çekmektir ki bu nafile bir ibâdettir.”
Marifet ilmindeki imamımız İbrahim b. Ethem (r.âleyh) şöyle demiştir: “Üç türlü zühd vardır. Farz, fazîlet ve selâmet olan zühd. Farz olan zühd, haramlardan gönlü çekmektir. Fazîlet olan zühd, helâl nimetlerden gönlü çekmektir. Kul için selâmet olan zühd ise şüpheli şeylerde olur.”
Eyyûb es-Sahtiyânî (r.âleyh) şöyle demiştir: “Zühd, sizden birisinin evinde oturup ne yapacağını iyi bilmesidir. Eğer onun evinde oturması Allâhü Te‘âlâ’nın rızasına uygunsa oturmaya devam etmesi, değilse dışarı çıkmasıdır. Evden çıkışı Allâhü Te‘âlâ’nın rızasına uygunsa çıkması, değilse geri dönmesidir. Evine geri dönmesi Allâhü Te‘âlâ’nın rızasına uygunsa dönmesi, yoksa dışarıda dolaşmaya devam etmesidir. Elindeki paraları infâk etmek ilâhi rızaya uygunsa vermesi, değilse elinde tutmasıdır. Konuşmak rızaya uygunsa konuşması, değilse konuşmamasıdır. Susması ilâhi rızaya uygunsa sükût etmesi, değilse konuşmasıdır.” Kendisine: “Bütün bunları yapmak çok zordur” dediklerinde Hazret şu cevâbı verdi: “İşte böyle davranmak kulu Yüce Allâh’a götürür. Yoksa boş yere oyalanmış olursunuz.” Ona göre gerçek zühd, her hâlini murakabe etmektir. Murakabe ise ihlâstan ibarettir. Şakîk-i Belhî’nin yareni Hatem-i Esam’a zühdün ne demek olduğu sorulduğunda şöyle cevâb verdi: “Zühdün evveli Allâh (c.c.)’a güven, ortası sabır, sonu ise ihlâstır.”
(Ebû Tâlib El-Mekkî, Kûtu’l Kulûb, c.2, s.513)