Allâh (c.c.) katında günlerin en fazîletlisi, Zilhicce ayının ilk on günüdür. Sâlih amellerin, hiçbir vakitte, bu günler kadar makbul olmaz. Bu on günün büyüklüğündendir ki, Allâhü Teâlâ, Kur’ân-ı Kerîmi’nde: “Velfecri ve leyâlin aşrin…” diye yeminle buyuruyor. Enes bin Mâlik (r.a.)’in bildirdiği hadîs-i şerîfte: “Bu günlerin herbiri, fazîlette bin güne, Arife günü ise on bin güne eşittir.” Abdülâzim Münzirî Kudsî (r.a.)’in kitabında, müfessirlerin şahı Abdullâh bin Abbâs (r.a.)’in Resûlullâh (s.a.v.)’den bildirdiği hadîs-i şerîfte: “Zilhicce ayının ilk on gününden fazîletli ve ondaki amellerden sevgili günler yoktur. O halde bu günlerde tehlîli, tekbîri ve Allâhü Teâlâ’nın “Zikrini çok yapınız. Muhakkak ki, bu on gün içinde tutulan bir oruç, bir senelik oruçla beraberdir (oruca eşittir). Onda bir amele, birden yedi yüz kata kadar amel yazılır” buyurdu. Bu on gün içinde yapılacak en güzel ve fazîletli zikir: “Sübhâ-nellâhi velhamdülillâhi ve lâ ilahe illâllâhü vallâhü ekber”dir. İkincisi: “Lâ İlahe İllâllâhü Vahdehu Lâ Şerike Leh Lehül Mülkü Ve Lehül Hamdü Ve Hüve Alâ Külli Şey’in Kadir”dir. Üçüncüsü tekbîr, yanî; “Allâhü Ekber Allâhü Ekber Lâ İlahe İllâllâhü Vallâhü Ekber, Allâhü Ekber Ve Lillâhil Hamd” dir. Ebû Hureyre ve Abdullâh İbn Ömer (r.a.e.), Zilhicce’nin ilk on günü dışarı çıkar, çarşılarda dolaşırlar ve yüksek sesle tekbîr söylerlerdi. İnsanlar da onlarla beraber tekbîr söylerlerdi. Zilhicce’nin on gününe (günâhlardan sakınmak ve sâlih ameller işlemek suretiyle) ikrâm ve hürmet edenin ömrüne Allâh (c.c.) bereket verir. Malını artırır. Çoluk çocuğunu korur. Günâhını affeder. Sevâbını kat kat eder. Ölüm hastalığını kolay kalbini nurlu, terazisini ağır eder. (Muhammed Rebhâmi, Riyâd’ün-Nâsihîn, s.270-271)