Yemeğin öncesinde Besmele çekmek, sonunda hamdetmek sünnettir. Eğer Besmele’yi yemeğe başlarken unutursa, aklına geldiğinde; “Bismillâhi evveluhû vel âhirah” denir. Bismillâh denildiği zamân ses yükseltilir ki berâber bulunanlara da hatırlatılmış olunsun. Ama sonunda hâmd ederken yüksek sesle söylenmez. Ancak, arkadaşları yemeklerini bitirmişlerse, o zamân yüksek sesle “elhamdülillâh” denilebilir. Yemeğe tuzla başlamak ve tuzla bitirmek de sünnettendir. Hattâ bunda yetmiş derde şifâ vardır. Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak sünnettir, ayrıca fakîrliği de yok eder. Yemekten sonra yıkamak da kınanmayı yok eder. Ama yemekten sonraki yıkamada yemeğin eserinin elden gitmesi için eller kurulanır. El yıkamanın, yemeğin bereketi olduğu söylenmiştir. Bir yere yaslanarak veyâ baş açık olarak yemek yemek tenzîhen mekrûhtur. Ekmeğin ortasını yemek ve kenarını bırakmak veyâ kabaran yerlerini yemek diğer yerlerini bırakmak isrâftır. Ancak geri kalanını yiyen olursa o zamân beis yoktur. Elinden yere düşen lokmayı yerde bırakmak da isrâftır. Yemeğin ortasından yememek, kenarından yemek sünnettir. Önünden yemek de sünnettir. Çünkü hepsi bir yemektir. Ama bunun aksine bir tabakta birkaç çeşit meyve olsa, o zamân o meyvelerden dilediğini, dilediği yerden yer. Çünkü o birkaç türlüdür. Sofraya otururken, sol bacağı yatırmak, sağı dikmek de sünnettir. Yemeği sıcak yememek, yemeği koklamamak da sünnettendir. Peygamber (s.a.v.), “Kim bir çanaktan yemek yer ve sonra o çanağı iyice temizlerse, çanak ona, “Allâh seni ateşten âzâd etsin, çünkü sen beni şeytândan âzâd ettin” der.” diye buyurmuşlardır. İmâm-ı Ahmed (r.âleyh)’in rivâyetinde “çanak ona istiğfâr eder” denilmiştir. Diğer bir hadîs-i şerîfte “Kırıntıları toplayana fakr-u zarûret isabet etmez” buyurulmuştur. (İbn-i Âbidin (r.h.), Reddü’l Muhtâr, c.15, s.321-322)