Arefe gününün sabah namâzından itibâren bayramın 4. gününün ikindi namâzına kadar 23 vakit farz namâzından sonra 1 def‘a: “Allâhü ekber Allâhü ekber Lâ ilâhe illâllâhü vallâhü ekber Allâhü ekber ve li’llâhi’l hâmd” diye tekbîr alınır ki buna teşrîk tekbîri denir
Resûlullâh (sav) şöyle buyurdu: "Bu on günlerden başka Allâh (cc) katında daha fazîletli bir şey yoktur. Bu günlerde tuttuğun orucun her günü, yüz köle azat etmeye, yüz deve kurbanına, Allâh yolunda cihat için binilen yüz ata bedeldir"
Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:“Zilhiccenin ilk on gününün gecelerinden birini ihyâ etmesi o kimsenin bir seneyi hacc ve umre ibâdetiyle ihyâ etmesi gibidir Bu günlerden bir gün oruç tutması senenin öbür vakitlerinde ibâdetle meşgûl olması gibidir
adir Gecesi 4 rekât namaz kılınır. Her rekâtte Fâtihâ’dan sonra 7 İhlâs sûresi okunur. Namazdan sonra da 70 kez istiğfâr edilirse biiznillâh mağfiret olunur. Bu gece bol bol “Sübhanallâhi ve’l hamdulillâhi velâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber” virdine devam edilmelidir. Ayrıca bu gece tesbih namazı kılınması fazîletlidir.
Enes bin Mâlik (r.a.) buyuruyor ki, Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz geçmiş insanların ömürlerine göre, kendi ümmetinin ömürlerinin kısa olması ve öncekilerin uzun ömürleri sebebi ile işledikleri amellere ümmetinin kavuşamayacağını düşünmesi ile, Allâhü Teâlâ ona bin aydan hayırlı olan Kadir gecesini ihsân buyurdu.
Muhammed b. FazI, Hasan (r.a.)’den naklen anlatılır: Ashâb (r.a.e.), aralarında konuşuyorlardı. Resûlullâh (s.a.v.) yanlarına geldi ve şöyle buyurdu: “Ben geldim. Size Kadir Gecesi’ni bildirmek istiyorum. Kadir gecesi hakkında bilmeden konuşacağınızdan korkmuştum. Belki hayırdır. Onu Ramazan’ın son on gününde arayınız. Kalan dokuzda, yedide, beşte, üçte, bir de son gecede. O gecenin alâmetleri şunlardır: Aydınlık, rahat bir gecedir. Ne sıcaktır ne de soğuk. O gecenin sabahında güneş parlak doğmaz. Bir kimse inanarak, sorumluluğunu idrâk ederek ve sevâbını yalnız Allâh (c.c.)’dan umarak o geceyi ihyâ ederse, Allâhü Teâlâ, onun geçmiş günâhlarını bağışlar.”
Ramazân ayında ibâdet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasîb olur. Bu aya saygısızlık edenin, günâh işleyenin bütün senesi, günâh işlemekle geçer.
Selmân-i Fârisî (r.a.) bir hadîs-i şerîfi şöyle bildirmiştir: “Resûlullâh (s.a.v.) Şa’ban ayının son günü hutbede buyurdu ki: “Ey müslümanlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredir ki, bu aydaki bir gece (Kadir gecesi) bin aydan daha hayırlıdır.
smi’llâhi’r- rahmâni’r- râhîm
“Allâhümme yâ ze’l-menni velâ yümennü ‘aleyhi. Yâ ze’l-celâli ve’l-İkrâm. Yâ ze’t-tavli ve’lin‘âm. Lâ- ilâhe illâ ente zahra’l-lâci’îne ve câre’l-müste’cirîne ve emâne’l-hâifîne. Allâhümme in-künte ketebtenî ‘ındeke fî ümmi’l-kitâbi şakıyyen ev mahrûmen ev matrûden ev mukatteren ‘aleyye fî’r-rızkı fe’mhu’llâhümme bi fazlike şekâvetî ve hırmânî ve tardî ve ıktâre rızkî ve esbitnî ‘ındeke fî ümmi’l-kitâbi sa‘îden ve merzûkan ve müveffekan li’l-hayrâti fe-inneke kulte ve kavlüke’l-hakku fî kitâbike’l-münzeli ‘alâ lisâni nebiyyike’l-mürselîn. Yemhu’llâhu mâ-yeşâü’ ve yüsbitü ve ‘ındehu ümmü’l-kitâbi ilâhî bi’t-tecelliyyi’l-‘azami fî leyleti’n-nısfi min şa‘bâne’l- mükerremi’lletî fî-hâ yüfraku küllü emrin hakîmin. Ve yübremü en-tekşife ‘annâ mine’l-belâi’ mâ-na‘lemü vemâ lâ-na‘lemü vemâ ente bihî a‘lemü inneke ente’l-e‘azzü’l- ekram. Ve sallâ’llâhu ‘alâ seyyidinâ Muhammedin ve ‘alâ âlihî ve ashâbihî ve evlâdihî ve ezvâcihî ve sellem.”
Duâların geri çevrilmeyeceği beş geceden birisidir. Peygamberimiz (s.a.v.): “Şaban ayının yarısı olduğunda, gecesini namazla, gündüzünü de oruçla geçiriniz” buyurmuştur.
Resûlullah (s.a.v.): Recebin yirmi yedinci günü oruç tutan kimse için, Hâkk Teâlâ, altmış ay oruç tutmuş sevâbını yazar. Ve o gün Nebî (s.a.v.) üzerine Cebrâil (a.s.)’ın Allâhü Teâlâ tarafından peygamberlik vazîfesini indirdiği ilk gündür.” buyurdular.
Eksiklikten uzaktır O Allâh ki, geceleyin kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini bereketli kıldığımız Mescid-i Aksa’ya yürüttü. O’na ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye. Gerçekten O işiten görendir.” (İsrâ s.1)
Ramazân-ı Şerîf’in karşılayıcısı durumunda olan mübârek aylardan Receb ayının ilk Cum’a gecesine Regâib gecesi denir. Bu geceye Regâib gecesi denmesinin asıl sebebi şudur: Bu gecede Peygamberimiz (s.a.v.)’e hâs bazı manevî ihsânlar gerçekleşmiştir ki olmasıdır ki bunun şükür ifâdesi olarak Peygamberimiz (s.a.v.) on iki rek‘at namâz kılmışlardır.
Receb-i Şerîf’te Okunacak Duâ: Bi’smi’llâhi’r- rahmâni’r- rahîm Allâhümme bârik lenâ fî Recebe ve Şa’bân ve belliğnâ Ramazân vahtim lenâ bi’l-îmân ve yessir lenâ bi’l Kur’ân. (Bu duânın, sayı sınırlaması olmamakla berâber, Receb-i Şerîf boyunca günde 100 def‘a okunması fazîletlidir.)
Bir başka rivayette, “On beş günden fazla oruç tutan için beyân olunmuş ki; bir kimse Receb’den on altı gün oruç tutsa, o kimse Allâhü Te’âlâ’yı gören ve kelâmını duyanların evvelkilerinden olur.
Bir kimse Receb-i Şerif’ten iki gün oruç tutsa, kat kat öyle sevâb ve karşılık verilir ki, her sevâbın katı, dünya dağı gibidir. Bir kimse Receb-i Şerif’te üç gün oruç tutsa, Allâhü Te’âlâ Cehennem ile o kimse arasında perde olarak bir hendek yapar ki, bu hendeğin uzunluğu bir yıllık mesafedir.
Bu sene Kadir Gecesi 18 Nisan 2023 gününü 19 Nisan’a […]
Aşûre günü oruç tutana, on bin melek sevâbı verilir. Muharremin Aşûre gününü oruç tutana on bin şehid, on bin hac ve umre sevâbı verilir. Muharremin onuncu günü olan Aşûre gününde bir yetimin başını okşayana Allâhü Teâlâ o yetimin başındaki kıllar kadar cennette derece verir.
Aşûre günü musîbet ve matem günü olsa idi, sahabe ve tabiîn (r.a.e.) matem günü kabul ederlerdi. Çünkü onlar o zamana bizden daha yakîn idiler. Hâlbuki onlar Aşûre günü çoluk çocuğunu sevindirmek, giydirmek ve oruç tutmak gibi şeyler yaptılar.