Resûlullâh (s.a.v.) vedâ haccı esnasında insanlara bir hutbe verdi. Buyurdu ki: **“Muhakkak size bıraktığım şeylere sımsıkı sarılırsanız asla delâlete düşmezsiniz. Bu şeyler de iki emirdir; Allâh (c.c.)’un Kitabı Kur’an ve Nebinizin sünnetidir. Ey insanlar! Ben size ne söylüyorsam onu dinleyiniz ki mutlu olabilesiniz ve onunla amel ediniz ki saadete erişebilesiniz.”** Beyhakî nakletti ki: İbn Vehb şöyle dedi: “Malik b. Enes (r.a.)’den işittim, diyordu ki: Resûlullâh (s.a.v.) vedâ haccında ne buyurmuşsa onlara sarılın. Resûlullâh (s.a.v.) buyurdu ki:** “Size iki şeyi bıraktım, onlara sımsıkı tutunursanız asla dalâlete düşmezsiniz, onlar da Allâh (c.c.)’un Kitabı Kur’an ve Resûlullâh (s.a.v.)’in sünnetleridir.” (Müslim)** Beyhaki nakletti ki: İrbad şöyle dedi: “Resûlullâh (s.a.v.) bir gün bize namaz kıldırdı. Sonra bize yönelerek açık ve etkili bir şekilde vaaz etti. Bundan dolayı gözler yaşardı, kalpler titredi. Topluluktan birisi dedi ki: “Resûlullâh (s.a.v.) sanki vedâda bulunan birisi gibi konuşma yaptı.” Resûlullâh (s.a.v.)’e dedim ki: “Ya Rasûlallâh! Kendinden sonra bize ne tavsiye edersin?” Resûlullâh (s.a.v.) buyurdu ki: **“Size, Allâhü Teâlâ’dan korkmayı ve üzerinize, başı siyah üzüm tanesi gibi olan Habeşli bir kölenin emir olması halinde bile, onu dinlemeyi ve ona itaati tavsiye ederim. Sizden kim benden sonra yaşarsa çok ihtilâflar görecektir. O zaman siz, benim sünnetime ve doğru yola ileten Hulefa-i Raşidin’in yoluna tâbi olunuz ve buna azı dişlerinizle sımsıkı sarılınız. Sonradan icat edilip dinden gösterilen şeylerden sakınınız. Şüphesiz ki dinden gösterilerek sonradan icat edilen her şey bid’at, her bid’at de sapıklıktır.” (İmam Suyutî, Akidede Sünnetin Yeri, s.22-24)