İslamiyet’in Başarısında Cemaatle Namazın Etkisi
İslamiyet’in Başarısında Cemaatle Namazın Etkisi. Bütün tarihçiler, İslâmiyet’in kısa zamanda dünyayı kaplamakta gösterdiği muvaffakiyeti, ümmet içindeki fevkalade birlik ve aynılık hislerine bağlarlar.
Batılı yazar ve ilim adamı J.H. Lenison, “Medeniyetin Bir Dayanağı Olan His” adlı eserinde diyor ki: “Hz. Peygamber (s.a.v.)’in getirdiği din, görülmeyen ve vahid olan Allâh (c.c.)’a manevî alâka ve bağlılığa dayanan ve bünyesinde, eski dinlerin başlıca hususiyeti olan ruhanî sınıf ve merasimlerden eser bulunmayan bir dindir. Bu din, Allâh (c.c.)’a inanan ve O’nun Peygamberi (s.a.v.)’i tasdik eden her ırktan bütün insanları sinesinde toplayan cihanşümul bir kardeşlik meydana getirmek gayesini gütmektedir. Böyle bir insan topluluğunda birlik ve dayanışma duygularının geliştirilmesindeki büyük güçlük ortadadır. Bütün tarihçiler, İslâmiyet’in kısa zamanda dünyayı kaplamakta gösterdiği muvaffakiyeti, ümmet içindeki fevkalade birlik ve aynılık hislerine bağlarlar. Ama bu mucizenin nasıl meydana geldiğini açıklayamamaktadırlar. Şüphe yoktur ki, bu neticenin meydana gelmesinde en müessir âmil (etken) namazdır. Beş vakit namazda bütün Mü’minlerin, ister bir çölün vahşî tenhâlığında, isterse kalabalık bir şehrin büyük kütleleri arasında olsunlar, Kabe’ye yönelerek secdeye kapanmaları ve yegâne hak mabud olan Allâh (c.c.)’a ibâdet etmeyi ve onun Peygamberi (s.a.v.)’i tasdik etmeyi ifade eden aynı sözleri söylemeleri, bu manzarayı dışarıdan seyredenler üzerinde bile unutulmaz tesirler bırakmaktadır. İbâdet edenlerin, düşüncelerini müşterek bir kulluk ve îman fikri etrafında toplayan böyle bir faaliyetin psikolojik tesiri muhakkak ki, harikulade bir şeydir. Hz. Peygamber (s.a.v.) topluluk içinde birlik ve dayanışma duygusunun meydana getirilmesinde, cemaatle ibâdet etmenin muazzam kudretini gören ilk insandır ve şüphe yoktur ki, İslâm’ın büyük kuvveti, Müslümanların beş vakit namaza sımsıkı sarılmalarındadır.”
(M. Şevket Eygi, Namazı Dosdoğru Kılmak, 161.s.)