Bilgisayarın ve internetin bize sunduğu kolaylıkları inkâr edemeyiz, İnternet sayesinde aylarca sürecek bir araştırmanın süresi kısalır, istediğimiz bir bilgiye anında ulaşabilir, e-posta ile anında haberleşiriz. İnternet üzerinden e-ticaret yoluyla sipariş verdiğimiz bir mal kapımıza kadar gelir. Ancak iş bu kadarla kalsa bir itirazımız olmaz. Ne var ki, kapitalizmin hizmetine girmiş olan bir internet, sosyal medya yoluyla bizleri tüketime özendirmek, sanal dünyanın içine çekerek bize zaman kaybettirmek, çocuklarımızı oyun bağımlısı yapmak gibi ciddi yan etkileri bulunmaktadır. İnternet bağımlılığından, sosyal medyadan, sanal âlemden kurtulmanın çaresi, yitiğimiz ve yaratılış mayamız olan toprağa dönüş yapmak, sevdiklerimize ve dostlarımıza zaman ayırmak. Benden bize geçiş yapmaktır. Küreselleşmenin ve teknolojinin baş döndürücü bir hızla geliştiği günümüzde dünyanın en zor işlerinden birisi olan çocuk büyütme, onları ailesine ve ülkesine faydalı birer ansan haline getirme daha da zorlaşmış görünüyor. Kendimizi ve çocuklarımızı internetin ve sosyal medyanın, kısacası sanal dünyanın tuzaklarına karşı yılmadan, inançla ve azimle korumamamız; bunun için çaba göstermemiz gerekiyor. Çocuklar ağladığında, yemek yemediğinde, ısrarla bir istekte bulunduğunda, bazen de bizi rahatsız edip keyfimizi bozmasın diye eline cep telefonunu tutuşturuyor, çizgi film izlemesine ya da oyun oynamasına izin veriyoruz. Teknolojik aletler anneler tarafından bir çeşit dijital emzik olarak kullanılmaktadır. Önceleri annelerin işine gelen ve çözüm gibi görünen bilgisayar, tablet, cep telefonu ve televizyondan oluşan bu dijital emzikler zamanla ciddi bir çözümsüzlüğü ve bağımlılığı da beraberinde getiriyor. Teknolojik bir aletin ekranına kilitlenip saatlerce anne babasını rahatsız etmeyen çocuk birçok anne babanın işine gelebilir. Ancak unutulmamalıdır ki anne babayı rahatsız etmeyen çocuk, sosyal gelişime kendini kapatmış, anne baba ilgisini başka yerlerde arayan çocuk demektir. (Pedagog Ali Çankırılı, www.istiklal.com.tr)