İdris (a.s.); Âdem (a.s.)’dan sonra, kalemle ilk kez yazı yazan, ilk kez yıldızlar ve hisâb ilmini gözden geçiren zat idi. Geçmiş devirlerin bütün ilimleri kendisinde toplanmıştı. Bütün ilimler kendisine öğretilmiş, Şit (a.s.)’dan sonra gizli ilimlerin mushâfı da ona teslim edilmişti. Kendisi terzi idi. İlk kez, iğne ile dikiş diken, ilk kez elbise dikip giyen de İdris (a.s.) idi. Hâlbuki ondan önceki insanlar, hayvanların derilerini giyerlerdi. İdris (a.s.), çok ibâdet edici bir zat idi. Kendisinin, bir günde yükselen âmeline, zamanındaki Âdemoğullarını bir ayda yükselen âmelleri denk gelmezdi. Âdem ve Şit (a.s.e.)’den sonra, Yüce Allâh tarafından İdris (a.s.)’a peygamberlik verildi. Ve kendisine otuz sahife indirildi. İdris (a.s.); kavmini, putlara tapmaktan men ve yüce Allâh’a ibâdete davet etti. Fakat onlar onu yalanladılar. İdris (a.s.); Şit oğullarından olan kavmini yanına çağırıp onlara, öğütler vermiş, Yüce Allâh’a itaat, Şeytân’a ise isyân etmelerini ve Kabil oğulları ile düşüp kalkmamalarını emretmiş ise de onlar dinlememişler. Kabil oğullarının yanına, birbiri ardınca, kafile kafile inmeğe başlamışlardı. İdris (a.s.)’ın dâvetine, ancak, bin kişi icâbet etmiştir. İdris (a.s.), ilk kez, Allâh (c.c.) yolunda Kabil oğulları ile savaşmış, onlardan esirler alıp âzad etmiştir. İdris (a.s.); göğe yükseltilmeden önce, oğlu Mettu Şelah’ı, kendisine halef ve ev halkına vasî tayin etti. Yüce Allâh’ın; Kabiloğullarını, onlarla düşüp kalkanları ve onlara meyledenleri azâba uğratacağını bildirdi ve kendilerini, onlarla düşüp kalkmaktan nehyetti. Allâh (c.c.)’a ibâdette ihlâslı olmalarını, doğruluk ve yakîn üzere âmel etmelerini tavsiye etti. Bundan sonra, Yüce Allâh, İdris (a.s.)’ı, pek yüce bir yere kaldırıp yükseltti. O zaman, kendisi, yüz altmış beş yaşında idi. (M. Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, c.1, s.80-81)