“Eşhur-u hurum (hürmetli aylar)” denilen dört ay da oruç tutulması fazîletli olan aylardandır. Bunlardan üçü peşpeşe gelen Zilka’de, Zilhicce ve Muharrem ayları, dördüncüsü de tek olan Receb ayıdır. İşte bunlar sene içinde nafile oruç tutmanın çok sevap olduğu fazîletli ay ve günlerdir. Her ayda sevâbı en çok olan oruçlar, ayın başında, ortasında ve sonunda tutulan oruçlarla yine her ayın eyyâm-ı bıyz (beyaz günler) denilen on üç, on dört ve on beşinci günlerinde tutulan oruçlardır. Ayın başında, ortasında ve sonunda tutulan oruçlar ile eyyâm-ı bıyzda tutulan oruçlar, o ayda işlenen günâhlara keffârettir. Yukarıda, sene içinde oruç tutmanın çok sevap olduğunu söylediğimiz zamanlarda tutulan oruçlar ise sene içinde işlenen günâhlara keffârettir. Hafta içinde oruç tutmanın fazîletli olduğu günler ise Pazartesi ve Perşembe günleridir. Haftanın bu günlerinde tutulan oruçlar o hafta içinde işlenen günâhlara keffârettir, affına sebeptir. Pazartesi ve Perşembe günlerinde oruç tutmak müstehâbdır. Kazanılan sevâblann kat kat olması için bu günlerde çok çok hayır da yapmalıdır. Allâh (c.c.) her şeyi bildiği ve hiçbir şey ona gizli olmadığı halde, Peygamberimiz (s.a.v.) bir haftalık amellerin Allâh (c.c.)’a arz edildiği Pazartesi ve Perşembe günlerini takip eder ve o günlerde oruç tutardı. Bu hususta buyurdular ki: **“Bu iki gün (Pazartesi ve Perşembe günleri) amellerin Allâh (c.c.)’a arz olunduğu günlerdir. Amelimin oruçluyken arz olunması benim hoşuma gider.”** Berat ve Kadir gecelerinde, dünyada yapılan bütün ameller liste halinde Allâh (c.c.)’a arz edilir. Melekler Allâh (c.c.)’a bütün amelleri inceden inceye bir defa gündüz bir defa gece arzederler. **(Huccetül İslâm İmâm Gazâlî (r.âleyh), Nasıl İyi Bir Kul Olunur?, s.265-269)