Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ümmetimden her kim, benim sahih bir hadisimi yayar ve bu yaydığı hadisle bir sünnet diriltir ve bir bid’at ortadan kaldırırsa, işte o kimseye cennet vardır.” Ebû Bekir (r.a.) dedi ki: Resûlullâh (s.a.v.) buyurdu ki: “Kim, ben söylemediğim halde bana yalan söz isnat ederse veya emrettiğim bir şeyi kabul etmezse, cehennemdeki evine hazırlansın.” Taberanî, Kebir adlı kitabında naklettiğine göre Resûlullâh (s.a.v.) buyurdu ki: “Kim, ben söylemediğim halde bana yalan söz isnat ederse, ateşteki yerini hazırlasın. Ve kime de benden bir hadis ulaşır da onu kabul etmezse, o kişinin kıyâmet gününde düşmanıyım. Size benden bilmediğiniz bir hadis ulaşırsa “Allâhü Teâlâ en iyi bilendir” deyiniz.” Taberanî’nin Evsat kitabında naklettiğine göre Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kime benden sahih bir hadis ulaştırılır da onu yalanlarsa, o kişi üç şeyi yalanlamış olur
1. Allâhü Teâlâ’yı,
2. Resûlullâh (s.a.v.)’i,
3. 3. Bu hadisi ulaştıran kişiyi.”

Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kime benden fazîletli bir şey ulaşır da onu tasdik etmezse, onun fazîletine nail olmaz.” Yine Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Korkarım ki koltuğuna yaslanmış rahat bir şekilde oturan bir adama benim bir hadisim nakledilir de o kişinin “Benimle sizin aranızda Allâh (c.c.)’un kitabı vardır. Biz ancak O’ndan helâl bulduğumuzu helâl kabul ederiz” diyeceği zaman yaklaşmıştır. Dikkat edin! Resûlullâh (s.a.v.)’in haram kılması da Allâhü Teâlâ’nın haram kılması gibidir.” (İmâm Suyutî, Akidede Sünnetin Yeri, s.108-110)