Duhâ vaktinde iki rekat veya daha çok nafile namaz kılınmalıdır. On iki rekate kadar üç selâmla veya isterse altı selâmla kılınır. En az iki en çok on iki rekat olmaktadır. Duhâ, yanî kuşluk namazı on iki rekatten çok nakledilmemiştir. Ebû Hüreyre (r.a.)’ın bildirdiği bir hadîs-i şerîfte Resûlullâh (s.a.v.): “Günâhları deniz köpüğü kadar olsa da iki rekat duhâ namazına devam eden kimsenin günâhları mağfiret olunur” buyurmuşiardır. Bir rivâyette: “…bütün günâhları bağışlanarak annesinden doğmuş gibi olur” buyurulmuştur. Bir rivâyette Resûlullâh (s.a.v.): “Allâhü Teâlâ buyurur ki: Ey Âdem oğlu! Günün evvelinde bana kullukta bulun ki, günün sonuna kadar, seni korktuklarından emîn edeyim” buyurmuştur. Ya’nî “namazdan sonra akşama kadar, ihtiyaçlarını yerine getirip istemediklerinden koruyayım” buyurulmaktadır. Ebûd Derdâ (r.a.)’in bildirdiği bir hadîs-i şerîfte Resûlullâh (s.a.v.) duhâ namazı hakkında şöyle buyurmuşlardır: “İki rekat kılan gafillerden yazılmaz. Dört rekat kılan âbidlerden yazılır. Altı rekat o gün için kâfidir. Sekiz rekat kılan kanitîn’den (çok ibâdet edenlerden) sayılır. On iki rekat kılan için Allâhü Teâlâ Cennet’de altından bir ev bina eder.” (Tergîb) Duhâ namazında iki Duhâ sûrelerini okumalıdır. Bunlar “Veşşemsi ve duhâhâ” ile “Vedduhâ velleyli” sûreleridir. Duhâ namazının vakti için güneşin yükselmesini beklemelidir. Bu vakitte deve yavrularının, sıcağın şiddetinden annelerinden ayrıldığı vakittir. Bu cümle Resûlullâh (s.a.v.)’in: “Evvâbîn’in (çok ibâdet edenlerin) namazı, deve yavrularının sıcaktan yandığı zamandır” hadîs-i şerifinden alınmıştır. Şerhü’l-Meşârık’da diyor ki: Bu hadîs-i şerif Duhâ namazını o vakitte kılanları öğmektedir. Zîra güneş yükselip de sıcaklığı şiddetlenince insanlar istirahâte çekilmek isterler. Halbuki kalbleri Allâhü Teâlâ’nın zikri ile rahat eden evvâbîn (gönülleri ibâdette olan kişiler) o zaman Duhâ namazı kılmaktan zevk alırlar. (Ebûbekir b Muhammed, Şir’atü’l İslâm, s.132-133)