Ashâb-ı Kirâm (r.a.)’den Ukbe bin Âmir (r.a.) şöyle dedi: “Resûlullah (s.a.v.)’i şöyle buyururken dinledim: “Kimin üç kızı bulunur da, onların yetişmesindeki zorluklara sabreder, elindeki imkânlarla onları giydirip kuşatırsa, bu çocuklar onunla cehennem ateşi arasına perde olurlar.” Câbir ibni Abdillâh (r.a.), kendisini dinleyenlere, Resûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu söyledi: “Üç kızı olan, onları koruyup gözeten, ihtiyaçlarını temin eden ve onlara şefkâtli davranan kimse mutlaka cennete girer.” Câbir ibni Abdillâh (r.a.) sözlerine şöyle devam etti: Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’in meclisinde bulunan bir adam: “Yâ Resûlallâh! İki kızı olup, onları aynı şekilde yetiştiren kimse de cennete girer mi?” diye sordu. Allâh’ın Resûlü (s.a.v.) ona: “Evet, iki kızını aynı şekilde yetiştiren de cennete girer.” buyurdu. Kızlar, erkeklere göre daha nârindir. Hayatın zorluklarına ve kendilerini bekleyen tehlikelere karşı korunmaları gerekir. Onların maddî ihtiyaçlarını gidermek elbette önemli, ama yeterli değildir. Onları, her sıkıntıya katlanarak İslâm terbiyesiyle eğitmek daha da önemlidir. İşte bu sebeple Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz iki veya üç kızını kimseye muhtaç etmeden büyüten babayı veya anneyi Allâhü Teâlâ’nın cehennem ateşinden koruyacağını müjdelemektedir. Allâh’ın Resûlü (s.a.v.), kız çocuklarını güzelce yetiştirdikten sonra, onların iyi bir evlilik yapmalarını sağlamayı, hattâ daha sonra da kendilerine yardımcı olmayı tavsiye buyurmuştur. (İmâm Buhârî, Edebü’l-Müfred, c.1, s.110-112)