Allah’a ve Nebi’ye Teslim Olmalıyız
Allah’a ve Nebi’ye Teslim Olmalıyız. Rabbimize ve Rasulüne hakkıyla nasıl teslim olalım? Teslimiyet hususunda önemli noktalar nelerdir?
Kur’ân-ı Kerîm’de: “Onlar, “Allâh’a ve Resûl’e inandık ve itaat ettik” derler. Bütün bunlardan sonra onların bir grubu gerisin geriye dönerler. Bunlar mü’min değillerdir. Aralarında hüküm vermek için Allâh’a ve Resûlü’ne çağırıldıklarında onların bir grubu, bir bakarsın yüz çevirirler. Fakat onları ilgilendiren bir hak, menfaat olsa, ona itaatle koşa koşa gelirler. Onların kalplerinde bir hastalık mı var, yoksa şüphe içindeler mi, yahut Allâh ve Resûlü’nün kendilerine haksızlık yapacağından mı korkuyorlar? Hayır asıl zalimler onlardır. Aralarında Peygamber’in hüküm vermesi için Allâh’a ve Resûlü’ne çağırıldıklarında mü’minlerin bütün söyleyecekleri ancak “İşittik ve itaat ettik” demekten ibârettir. İşte felâha erenler de onlardır. Kim Allâh’a ve Resûlü’ne itaat eder ve Allâh’tan korkup O’ndan sakınırsa işte asıl kazananlar bunlardır.” (Nur s. 47-52) buyurulmaktadır. Diğer bir âyet-i kerîmede ise “Erkek olsun kadın olsun, inanmış hiçbir mü’min, Allâh ve Rasulü bir şeye karar verdikleri zaman o konuda tercihte bulunma hakkına sahip değildir. Kim Allâh’a ve Resûlü’ne itaatsizlik ederse yolunu şaşırıp apaçık bir yanlışa düşmüş olur” (Ahzâb s. 33-36) buyurulmaktadır.
Bu âyetler müslüman olmak için, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in hükümlerine kayıtsız şartsız teslim olmanın şart olduğunu ihtivâ etmektedir. Davet olundukları halde ihtilâfları konusunda O (s.a.v.)’e müracaat etmeyenler, Kur’ân-ı Kerim’e göre mü’min muamelesi göremezler.
Allâh (c.c.)’a ve Resûlü’ne inanmanın temel unsuru, Peygamber (s.a.v.)’in otoritesinin bütün kalple kabul edilmesidir. İhtilâflar konusunda O (s.a.v.)’e danışılmalı ve itaat olunmalıdır. O (s.a.v.)’in kararlarına tam bir teslimiyetle uyulmalı ve O (s.a.v.) tarafından kesin bir şekilde dile getirilen hukuki hükümler bağlayıcı kabul edilmelidir.
(Muhammed Taki Osmanîi, Sünnetin Bağlayıcılığı, s.50)