Alışveriş Adabı
Alışveriş Adabı başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
Tüccar için müstehap olan, ticareti, kendisini farzları eda etmekten almamalıdır. Namaz vakti geldiği zaman, ticareti bırakmalıdır: Böyle yaparsa, şu âyette anlatılan zümreye dahil olur: “Onlar, öyle kimselerdir ki; ne ticaret, ne de alışveriş onları Allâh’ın zikrinden, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyar. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu günden korkarlar. Çünkü Allâhü Te‘âlâ, onları işledikleri amele karşılık en güzel şekilde mükâfatlandıracaktır; onlara fazlından daha fazlasını verecektir.” (Nûr s. 37-38)
Bu âyetin mânâsı üzerine, çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Bâzıları der ki: “Bunlar ticareti bırakıp, suffe ashabı gibi ibâdetle meşgul olanlardır.” Bâzıları da şöyle dedi: “Bunlar ticaretle uğraşan, ama namaz vakitlerini geçirmeyen kimselerdir.”
Hasan Basrî (r.a.)’nin şöyle dediği anlatılır: “Bunlar, ticaretle uğraştıkları hâlde, Allâh (c.c)’un zikrinden ve namazdan geri kalmayan kimselerdir.” En iyisini Allâh (c.c.) bilir. Katade (r.a.) şöyle anlatır: “Bize ulaşan habere göre, doğru sözlü tüccar Kıyâmet Günü arşın gölgesinde olacaktır. Bir kimse, aldığı bir şeyi aldıktan sonra geri vermek isterse, geri almalıdır. Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bir kimse, pişman olanın aldığını geri kabul ederse, Allâhü Te’âlâ, Kıyamet Günü onun sürçme sonucu meydana gelen hatâlarını kaldırır.”
Şöyle anlatılır: “Biri Ebû Hanîfe (r.a.)’dan aldığı haz mamulü kumaşı geri getirdi. Ebû Hanîfe (r.a.) geri aldı. Sonra hizmetçisine şöyle dedi: “Kalk, eve gidinceye kadar bu elbiseleri kaldır. Resûlullâh (s.a.v,)’in anlattığı: “Bir kimse, pişman olanın aldığını geri kabul ederse, Kıyâmet Günü, Allâhü Te’âlâ, onun sürçme sonucu hatalarını kaldırır” hadisindeki zümreye dahil olmam için, bugün alışveriş yapmayacağım. Şu anda o zümreye dahil oldum.”
(Ebü’l Leys Semerkandi,Tenbihü’l Gafilin Bostanü’l Arifin, s.856)