Hz. Hasan (r.a.)’den naklen Resûlullâh (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu anlatıldı. “İçten kin besleyip haset etmek, iyiliği yer bitirir. Tıpkı, ateşin odunu yakıp kül ettiği gibi.” Ebû Hüreyre (r.a.), Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz’in şöyle buyurduğunu anlatıyor. ”Birbirinize öfkelenmeyin. Hasetleşmeyin. Zoraki artırmaya girmeyin. Alışverişi, muvazaalı olarak kızıştırmayın. Ey Allâh’ın kulları, kardeş olunuz.” Muâviye b. Ebî Süfyan (r.a.) oğluna şöyle nasihat etti. “Oğlum, haset (kıskançlık, çekememezlik)’ten korun. Çünkü haset, daha düşmanın ne olduğu bilinmeden, sende olanı açığa vurur.” Hakîm zâtlar şöyle dediler. “Bilhassa, hasetten sakının; o öyle bir günâhtır ki, gökte işlenen ilk günâh o oldu. O, öyle bir günâhtır ki, yeryüzünde ilk defa onunla Allâh (c.c.)’a isyân edildi.” Gökte işlenen ilk günâh derken, İblis’in durumuna işaret ediliyordu. İblis, Âdem (a.s.)’a secde emri alınca, secde etmek istemedi ve şöyle dedi: “…Beni ateşten yarattın; onu da topraktan.” (Araf s. 12) ve Âdem (a.s.)’a haset etti. Bu hasedi yüzünden Allâh (c.c.) da onu lanetledi. “Yeryüzünde, ilk defa onunla Allâh (c.c.)’a isyan edildi.” cümlesi ile de Âdem (a.s.)’in oğlu Kabil’in durumuna işaret ediliyor. Onun bu durumunu, Allâhü Teâlâ, şöyle anlattı: “Ey Resûlüm! Onlara Âdem’in iki oğluna dair hakikî haberi anlat. Kendilerini Allâh’a yakın kılmaya vesile sayarak iki kurban kesmişlerdi. Birinin kurbanı makbul oldu; diğerinin kurbanı makbul olmadı. Bu yüzden, “kurbanı makbul olana, öbürü seni öldüreceğim” dedi. Kurbanı kabul edilen de şöyle dedi: “Ancak, Allâh müttakilerden kabul eder.” (Mâide s. 27) (Ebu’l-Leys Semerkandî, Tenbihü’l-Gâfilin, s.197-200)