Yataktan Kalkıp Güne Başlarken..
Yataktan Kalkıp Güne Başlarken.. başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
Sabah namazının ilk vaktinde ortalık karanlık iken, gece meleklerinin vazifesi henüz bitmemiştir. Sabah namazını o vakitte kılarsan, senin namazda okuduklarına gece melekleri şahit olurlar. Sen namazda tertil ile yavaş yavaş Kur’ân okurken ortalık da yavaş yavaş aydınlanır. O zaman da gündüz melekleri vazifeye başlar ve senin namazına onlar da şahitlik yaparlar.
İnsan sabah namazına namazın ilk vaktinde başlayıp, namazda Kur’ân okumayı kısa tutmayıp uzun okursa, o zamana kadar karanlık azalıp aydınlık artar. Karanlık, ölüm ve yokluk, aydınlık ise hayat ve dirilik gibidir. İnsan uykudan uyanmakla ölümden hayata, yokluktan varlığa, hareketsizlikten canlılığa dönmüş oluyor. Akıl bütün bunları Allâh (c.c.)’dan başka kimsenin anlatamayacağı bir rahatlıkla anlar. Anlayınca da o kimse marifet nûruyla nurlanır. Nurlanmakla da kalbi manevî hastalıklarından kurtulur.
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: “Sizden herhangi bir kimse uyuduğu zaman, şeytan onun ensesine oturur. Uyuyunca boynuna üç düğüm atıp onu gece boyunca uyutur. O kişi uyandığı zaman Allâh (c.c.)’u diliyle zikreder anarsa düğümlerden biri çözülür. Abdest alırsa düğümün birisi daha çözülür. Namaz kıldığı zaman da son düğüm çözülür. Böylece bütün düğümler çözülüp içi rahat ve neşeli bir şekilde sabahlamış olur. Eğer uyandığında Allâh (c.c.)’u zikretmez, abdest alıp namaz kılmazsa kötü ve tembel bir vaziyette sabahlamış olur.” (Buhârî)
Kendimizi gün doğmadan, geceden kalkmaya alıştırmalıyız. Çünkü her gece gün doğmadan Allâhü Te‘âlâ kullarına şöyle seslenir: “Kullarımdan bir şey isteyen var mı? İstediğini vereyim. Kullarımdan suç işleyip de tevbe ve istiğfarda bulunmak isteyen var mı? Onu affa kavuşturayım.”
(Huccetül İslâm İmâm Gazâlî (r.âleyh), Nasıl İyi Bir Kul Olunur?, s.75-76)