Selman-ı Farisi (r.a)’in Fazilet ve Kerameti

Selman-ı Farisi (r.a)’in Fazilet ve Kerameti. Selman-ı Farisi (r.a) Peygamberimiz (s.a.v.)’in güzide Sahabîlerinden birisidir. Peygamberimiz (s.a.v.)’in hayır duasını almış ve övgüsüne nail olmuştur.

Selman-ı Farisi (r.a.) İsfehânlı’dır. Künyesi Ebû Abdul­lâh’dır. Emîr-ül Mü’minîn Ömer (r.a.) onu Medayn’a vâlî ta’yîn etdi. Emîrül Mü’minîn Osmân (r.a.)’in halîfeliği za­manında vefât etti. Siyer âlimleri Selmân-ı Fârisî (r.a.)’in uzun ömür sürdüğünü ve Hz. Îsâ (a.s.)’ın vâsîsine ulaş­tığını, iki yüz elli sene veyâ dahâ fazla yaşadığını söyle­mişlerdir.

Enes (r.a.) şöyle rivâyet etmiştir: Resûlullâh (s.a.v.) bir hadîs-i şerîfte: “Sâbıklar (öncekiler) dört kişidir. Arabın sâbıkı, önderi benim. Rûmun sâbıkı Suheyb’dir. Ace­min sâbıkı Selmân’dır. Habeşin sâbıkı Bilâl’dir” bu­yurdu. Diğer bir hadîs-i şerîfte: “Selmân bizdendir, Ehl-i beytdendir.” buyurdu.

Şöyle nakledilir: Selmân-ı Fârisî (r.a.)’in vefâtı yak­laşınca hanımına, bir miktâr misk verdi. “Onu suya koy ve başımın etrâfına saç, insan ve cin olmayan kimseler yanıma geleceklerdir.” dedi. Hanımı dedi ki, söylediği gibi yaptım, sonra dışarı çıktım. İçerden “es Selâmü aleyküm yâ Resûlullâh (s.a.v.)’in sâhibi, arkadaş.” diye bir ses duy­dum. İçeri girdim vefât etmişti. Yatağında uyuyor gibiydi. Sa’îd bin Müseyyib (rh.a.), Abdüllah bin Selmân (r.a.)’den naklen şöyle anlatmışdır: “Selmân-ı Fârisî (r.a.) bana dedi ki, “Ey kardeşim, hangimiz önce vefât ederse, önce vefât eden kendini hayâtta olana göstersin.” dedi. Ben “Bu mümkün olur mu?” diye sordum.

“Evet mümkün olur. Çünkü, mü’minin rûhu bedenden ayrılınca, istediği yere gidebilir. Kâfirin rûhu siccînde hab­sedilmişdir.” dedi. Selman-ı Farisi (r.a.) vefât etdi. Bir gün kaylûle için uyurken rü’yâmda Selmân-ı Fârisî (r.a.)’in geldiğini gördüm. Selâm verdi. Selâmını aldım ve “Yerini nasıl buldun.” dedim. “İyidir, tevekkül et, tevekkül ne iyi şeydir.” dedi ve bu sözü üç kerre tekrârladı.

(Molla Cami, Şevahidü’n-Nübüvve, 408.s.)