Selimiye Camii’nin Özellikleri

Selimiye Camii’nin Özellikleri. Hayatı boyunca cami, medrese ve kervansaraylar yapan Mimar Sinan, eserleriyle adını tarihe yazdırdı. Selimiye Cami’sinde uyguladığı ilginç ve üstünden yıllar geçmesine rağmen uyguladığı teknikler Mimar Sinan’ın ustalığını gözler önüne seriyor.

Osmanlı mimarisinin doruk noktasında bulunan Selimiye Camii, II. Selim Han’ın Mimar Sinan eliyle bu millete kazandırmış olduğu en büyük âbidelerden biridir. Edirne’nin merkezinde, eski Kavak Meydanı’nda inşa edilmiştir. Haziran 1568 tarihinde inşasına başlanan cami, Kasım 1574’te ilelebet ibâdete açılmıştır.
Selimiye bir camii, iki medrese, bir arasta ve bir sıbyan mektebinden müteşekkil külliye hâlindedir. Selimiye Külliyesi, Osmanlı mimarisinin, genel seyri içerisinde mimari, sanat ve estetik bakımından en tepesinde olduğu gibi yapısı ile de Edirne şehrine kondurulmuş bir baş tâcı görünümündedir. Eserin tüm niteliklerini anlamada, Koca Sinan’ın kendi ağzından söylemiş olduğu şu cümleler ayrı bir anlam taşımaktadır:
“Kalfalığımı İstanbul’daki Şehzade Camii’nde icra ettim. Üstadlığımı da Süleymaniye Camii’nde tekmil ettim. Ama cümle makdûrumu bu Selim Han Camii’ne sarf edüp yed-i tûlâmı ayân ve beyân eyledi.”
Selimiye Camii, Osmanlı medeniyetinin en güzel alâmeti ve Osmanlı mimarisinde mühendislik bakımından en eşsiz eserdir. Dört kademe hâlinde, aşağıdan yukarıya doğru, yükselen ve değişik renkli taşlar ve açıklıkları ile zenginleşen bu âbide; büyüklük, yükseklik, topluluk, ışık nisbetlerindeki ahenk bakımından yeryüzünün sayılı şaheserlerindendir. Selimiye Camii birçok manevi vasıfları sembolize etmektedir. Caminin tek kubbe oluşu; Allâh(c.c.)’ın birliğini, pencerelerinin beş kademeli oluşu; İslâm’ın beş şartını, bütün pencerelerinin 99 tane oluşu; Cenâb-ı Hâkk’ın 99 ismini, vaaz kürsülerinin 4 tane oluşu; 4 hak mezhebi, mabedin bütün külliyesinde 32 kapının oluşu; İslâm’ın 32 farzını, arka minarelerinde 6 yolun olması, imânın 6 şartını, caminin minarelerinde 12 şerefenin oluşu da yaptıran Osmanlı Devleti’nin 12. Padişahını sembolize etmektedir.
(Ahmet Şimşirgil, Kayı V: Kudret ve Azamet Yılları, s.62-66)