Sahabilere Cennet Vaad Edilmiştir

Sahâbîlere Cennet Vaad Edilmiştir başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
Allâhü Te‘âlâ buyuruyor ki; “Ne oluyor size ki, Allâh yolunda harcamıyorsunuz? Hâlbuki göklerin ve yerin mirası Allâh’ındır. Elbette içinizden, fetihten önce harcayan ve savaşanlar, daha sonra harcayıp savaşanlara eşit değildir. Onların derecesi, sonradan infâk eden ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allâh hepsine de en güzel olanı vaat etmiştir. Allâh’ın yaptıklarınızdan haberi vardır.” (Hadid s. 10)
“Müminlerden özür sahibi olanlar dışında oturanlarla malları ve canlarıyla Allâh (c.c.) yolunda cihâd edenler bir olmaz. Allâh (c.c.), malları ve canları ile cihâd edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. Gerçi Allâh (c.c.) hepsine de güzellik, cennet vaat etmiştir; ama mücahidleri, oturanlardan çok büyük bir ecirle üstün kılmıştır. Kendinden dereceler, bağışlama ve rahmet vermiştir. Allâh çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” (Nisâ s. 95-96)
El-Kurtubî, Tefsirinde der ki; “Bununla beraber Allâh (c.c.) hepsine de el-Hüsnâ’yı vaat etmiştir.” Yani Yüce Allâh önceden geçen ilklere de sonradan onlara katılanlara da, hepsine derecelerinin farklılıkları ile birlikte cenneti vaat etmiştir.” Geçen ayetler, bütün sahabeleri kapsamakta olup buna muhacirler, ensâr ve fetihten sonra Müslüman olanlar dahildir. Zira onlar, birbirlerinin dostudurlar. Resûlullâh (s.a.v.) buyurdu ki; “Muhacirlerle ensâr, Kureyş’in fetihte Müslüman olanları ile Sakifin fetihten sonra Müslüman olanları kıyâmet gününe kadar birbirlerinin dostudurlar.”
Rivâyetin diğer bir tariki de şöyledir: Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki; “Kureyş’in fetihte Müslüman olanları ile Sakifin fetihten sonra Müslüman olanları dünyada ve âhirette birbirlerinin dostudurlar. Muhacirler ve Ensâr dünyada ve âhirette birbirlerinin dostudurlar.” Geçen âyetlerde Allâh (c.c.) onlardan razı olduğunu açıkladığı gibi, Peygamber (s.a.v.) de hadîs-i şerîflerinde onların birbirlerine yakınlığını açıklamıştır.
(İbnu Hacer el-Askalânî, el-İsâbe (Seçkin Sahabeler), s.11-12)