Resulullah (s.a.v.) Bütün Peygamberlerin Peygamberidir
Resulullah (s.a.v.) Bütün Peygamberlerin Peygamberidir başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
Ammad bin Kesîr (r.âleyh), tefsirinde der ki: “İmâm-ı Ali ve İbn-i Abbâs (r.a.e.)’den rivâyet olunmuştur ki: “Hâkk Te‘âlâ, gönderdiği peygamberlerin hepsinden ahd (söz) almıştır ki: “Onlar hayatta iken Resûlullâh (s.a.v) gönderilecek olursa ona imân getirsin ve yardım etsinler. Ümmetlerinden de Resûlullâh (s.a.v.)’e îmân getirip yardım eylemek üzere söz alsınlar.”
Bâzı âlimlerden rivâyet edilmiştir ki, Hâkk Te‘âlâ, Resûlullâh (s.a.v.)’in şerefli nurunu yarattığı zaman emreyledi ki, diğer peygamberlerin nurlarına nazar etsin. Bakınca onların hepsini kapladı. Peygamber (s.a.v.)’in nûru bütün nebilerin nurlarını kaplayınca onlar: “Ey Rabbim! Bu kimdir ki, onun nûru bizi kapladı?” dediler. Allâhü Te‘âlâ cevâb verip: “Bu nur, sevgilimin nurudur. Eğer siz ona îman getirirseniz sizi peygamber ederim” diye buyurdu. Onlar da: “Amenna bihi ve bi-nübüvvetihî (O’na ve O’nun peygamberliğine inandık)” diye Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz’e imân getirdiler. Allâhü Te‘âlâ: “Ben şâhid olayım mı?” diye buyurdu. Onlar da: “Evet” dediler. İşte Allâhü Te‘âlâ şu âyet-i kerîmede bu kıssaya işâret buyurmuştur: “Allâh, peygamberlerden o zaman şöyle söz almıştı: “Bakın, size kitap ve hikmet verdim. Daha sonra, size verilmiş bulunan kitap ve hikmeti tasdik edici bir peygamber geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve yardım edeceksiniz!” (Al-i İmran s. 81) Bu âyet-i kerîmede Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz’in şerefli şânı en üstün derecede yüceltildikten başka şuna da işaret var ki, eğer diğer nebilerin zamanlarında gönderilmesi takdir olunsaydı onlara da resûl olurdu. Bu takdirde: “Ben, insan nev’inin bütün ferdlerine peygamber gönderildim” hadîs-i şerîfinden murad, kendisinden önce olsun, sonra olsun, dünyaya ne kadar beşer nüfusu geldi ise hepsine peygamber olmaktır.
(İmâm Kastalânî, Mevâhib-i Ledünniyye, c.1, s.27-28)