Allâhü Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Onun (peygamberin) buyruğuna aykırı hareket edenler, başlarına bir belânın gelmesinden veya can yakıcı bir azâba uğramaktan sakınsınlar.” (Nûr s. 63) “Kim peygambere itaat ederse Allâh (c.c.)’a itaat etmiş olur.” (Nisa s. 80) “Peygamber size neyi getirmişse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan kaçının.” (Haşr s. 7) Bu âyetler, Peygamber (s.a.v.)’in emir ve yasak ettiği her şeyin, hüküm itibarıyla Kur’an’ın getirdiklerine ek olarak, itaat edilmesi gereken hususlardan olduğunu göstermektedir. Sünnetin terkedilerek sadece Kur’ân’a uyulmasını yeren hadisler de vardır. Eğer sünnetin içeriği, Kitap’ta bulunsaydı, o takdirde Kitap ile âmel halinde sünnet hiçbir şekilde terkedilmiş olmazdı. Hz. Peygamber (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur: “Çok geçmez sizden biri koltuğuna kurulur; kendisine benden bir hadis rivâyet edildiği zaman şöyle der: ‘Aramızda ve aranızda Allâh (c.c.)’un kitabı var. Onda helâl olarak bulduğumuzu helâl kabul eder, onda haram olarak bulduğumuz şeyi de haram sayarız.’ Dikkat edin! Allâh (c.c.)’un Rasûlünün haram kıldığı da aynen Allâh (c.c.)’un haram kıldığı gibidir.” (Ebû Dâvûd) Başka bir rivâyet de şöyledir: “Sakın ola sizden birinizi koltuğuna kurulmuş (şöyle bir tavır sergilerken) görmeyeyim. Ona emrettiğim ya da yasakladığım şeylerden bir şey gelir de şöyle der: “Bilmiyorum (böyle bir şey yok). Biz Allâh (c.c.)’un kitabında bulduğumuz şeye uyarız.” (Ebû Dâvûd) Bu hadisler, sünnette, Kur’ân’da açıklanmayan bazı şeylerin bulunduğunu gösteren delillerdir. (Şatıbi, el-Muvâfakât; İslâmi İlimler Metodolojisi, c.4, s.12-13)