Peygamber Efendimiz’in Gülmesine Sebep Olan Hadise
Peygamber Efendimiz’in Gülmesine Sebep Olan Hadise. Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz hastalığı zamanında ashabının cemaatle namaz sevabından mahrum kalmaması için Hz Ebu Bekir (r.a.)’ı imam tayin etmiş ve ashabının ve ümmetinin cemaatle namaza hangi koşulda olursa olsun katılmalarını bu hal üzere anlatmıştır.
Âlimlerin bir kısmına göre vakit namazlarını cemaatle kılmak farz-ı ayndır. Cemaatle namazın farz olduğu görüşüne sahip olanlar Ashab’dan İbn-i Mesud ve Ebû Musa el-Eşari (r.a.e.)’dir.
İmamlardan İmam Mâlik, İmam Ahmed b. Hanbel ve İmam Ebû Mansûr Mâtürîdî’ye göre de cemaat farzdır. Farz-ı ayn olduğunu söyleyen âlimlere göre, özürsüz tek başına namaz kılanın namazı caiz olmaz. Cemâatle namaz kılmağa farz-ı kifâye diyenler de olmuştur.
Hanefi Mezhebi’ndeki en kuvvetli görüşe göre vakit namazlarının cemaatle kılınması vâciptir. Hanefi Mezhebi’nin bir kısım âlimlerine göre ise vacibe yakın bir sünnet-i müekkededir. Bu yüzden terki caiz olmaz, ancak bir özür dolayısıyla terkedilebilir. Âlimler: “Bu ikisi mânâda birbirine eşittir. Sünnetten kastedilen vâcib oluşudur.” demişlerdir. Vacip olan bazen cemaata gitmektir. Vacibe yakın olan sünnet-i müekkede ise buna devamdır. Cemaatle namazı terk etmeyi âdet haline getiren kişi ittifakla günahkâr olur. Cemaatle namazı terkeden kimsenin şehâdeti kabul olmaz. Şer’î bir özrü olmadan cemâati terk edeni ta’zîr vâcip olur. Onu bu işten men etmeyen imam ve komşular günahkâr olur. Hadis-i şeriflerde şöyle buyrulur: “Cennetin vustunda oturmasını (ortasında oturmayı) arzu eden kimse cemâatle namazdan ayrılmasın.” (Menavi)
“Din-i İslâm’ın kuvvet bulmak için cemâate olan ihtiyacı, sevâb almak için mü’minlerin cemâate olan ihtiyacından ziyâdedir.” (Menavi)
Peygamber Efendimiz’in Gülmesine Sebep Olan Hadise
Peygamber Efendimiz’in Gülmesine Sebep Olan Hadise başlıklı yazımızda Peygamber Efendimiz’in Gülmesine Sebep Olan Hadise‘nin nasıl gerçekleştiğinden bahsedilmektedir.
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz’in hastalığında Ebû Bekir (r.a.) namaz kıldırdı. Resûlullah (s.a.v.) Hazret-i Âişe (r.anhâ)’nın odasının kapı perdesini açtı, sonra ashabına çıktı. Onların namazda saf bağlayarak durduklarını gördü. Çok sevindi ve sesi duyulacak derecede güldü.
(Ömer Muhammed Öztürk, Cemaatle Kılınan Namazın Fazîleti, 72.s.)