Bozulan her türlü orucun sonucunda mutlaka keffaret gereklidir denemez. Bu yüzden keffaret ancak onu gerektirecek hususi durumlarda vacip olur. Bu hususi durumlar şunlardır: Kamil manada orucun bozulması yani orucu bozma denilen kasıtlı olarak yemek, içmek ve cinsel ilişkide bulunmak eylemlerinden biri ile bozulan Ramazan orucudur. Bir diğer ifadeyle özür ve ruhsat bulunmaksızın sureten ve manen oruç bozmanın tahakkuk etmesi durumlarında olur. Kişinin rüyasında kendisini cimâ ederken görmesi durumunda boşalma olsun veya olmasın kâmil bir cimâ vaki olmadığı için keffaret gerekmez. Boşalma olması halinde orucun kazasının gerekmemesinin delili şu Hadis-i Şerif’tir. Ebu Said el-Hudri (r.a.)’den Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Üç şey oruçlunun orucunu bozmaz; kan aldırmak, kusmak, rüyalanmak.” (Tirmizî) Ancak rüya görüp de boşalan kişinin gusletmesi vacip olur. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’den şu Hadis-i Şerif rivâyet edilmiştir: Müminlerin annesi Ümmü Seleme (r.anhâ)’dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Ebu Talha’nın hanımı Ümmü Süleym (r.anhâ), Allâh Resulü (s.a.v.)’e gelip şöyle demiştir: “Ey Allâh’ın Resulü! Allâh (c.c.) hakkı beyân etmekten hayâ etmez. Kadın ihtilâm olsa gusül gerekir mi?” (Bunun üzerine) Allâh Resulü (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Evet. Islaklık hissettiğinde.” (Buhârî) (Sualli-Cevaplı İslâm Fıkhı, c.3, s.354-356)