Mevlid Kandili, Nebi (s.a.v.)’in dünyayı teşrîflerinin yıl dönümüdür.
Resûlullâh (s.a.v.) buyurdular ki: “Allâh (c.c.) ilk defa benim aklımı, benim nûrumu yarattı. Âdem (a.s.) daha su ile çamur arasındayken ben peygamberdim.” (Tirmizi)
Fahr-i Âlem (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Âdem (a.s.)’ın yaratılmasından ondört bin yıl evvel Rabbimin karşısında bir nûr idim.” (Ahmed bin Hanbel)
Bu âlem ve âlemdeki her şey, Peygamberimiz (s.a.v.)’in hürmeti için yaratılmıştır. “Sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım” kudsiyetinin mazharı olan Peygamberimiz (s.a.v.), yine bir Hadîs’lerinde şöyle buyurdular: “Ben, babam İbrâhîm (a.s.)’ın duâsı, Hz. Îsâ (a.s.)’ın müjdesi ve vâlidemin rü’yâsıyım.” (Ahmed bin Hanbel)
Hz. İbrahîm (a.s.), Kâ’be’nin temellerini yükseltirken duasında diyordu ki: “Ey Rabbimiz! Onlara kendi içlerinden senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir elçi gönder. Her zaman üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin.” (Bakara s. 129)
Peygamberimiz (s.a.v.)’in geleceğini müjdeleyen Îsâ (a.s.), ayrıca O (s.a.v.)’e ümmet olmayı Allâh (c.c.)’dan niyaz etmişti…
Resûlûllah (s.a.v.) dünyayı şereflendireceği sabah Ebu Leheb’in cariyesi Süveybe hemen Ebû Leheb’e müjdeye koştu.  Kardeşin Abdullâh’ın oğlu oldu! diyerek Ebû Leheb’e müjdeledi.
Ebû Leheb buna çok sevindi. Müjdenin karşılığı olarak cariyesine: – Kardeşimin oğluna süt vermen şartı ile seni âzâd ettim, demişti.
Resûlûllah (s.a.v.)’in dünyaya gelişine sevinip müjde getiren câriyesini de ona süt vermeye görevlendirdiği için Ebû Leheb’in azabı bile, her Mevlid gecesinde hafiflemektedir.Mevlid gecesine sevinen, o geceye kıymet veren mü’minlerin de pek çok sevâb kazanacakları buradan anlaşılmaktadır.  Mevlid gecesinde Peygamberimiz (s.a.v.)’e çok çok selâvat-ı şerife getirmek gerekir.
  (Ragıb Güzel, Üç Aylar, s. 68-75)