Kıyamet Günü Müminlerin Hali

Kıyamet Günü Müminlerin Hali başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
Gerek Kur’ân-ı Kerîm, gerekse Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, ibret alıp Kıyâmet gününde acıklı duruma düşmememiz ve ebedî mükâfatı kazanmamız için, bizlere ahiretin iyi ve kötü ahvâlini haber vermişlerdir. İnsanoğlunun hayatının her anı kayda alınmakta; söylediği her söz ve işlediği her fiil, kıyâmet günü hesabı görülmek üzere “gözetleyici melekler” tarafından kaydedilmektedir. (Kâf s. 17-18) Akıllı kişi, bu dünyada hak ve hayırlı olanı seçecek ve bu mükâfatı kazandıracak hayatı kendine yol edinecektir.
Kur’ân-ı Kerîm’de, kıyâmet günü dünya imtihânını kazanmış müminlerden bahsederken şöyle buyrulur: “Onlar, dünyada imânla yaşayıp, dinî emir ve yasaklara riayet ederek tertemiz bir kalple Allâh’a gelen kullardır.” (Şuarâ s. 89) “Hesap gününde, onların yüzleri parlak, güleç, sevinçli…” (Abese s. 38-39) “ve bembeyaz olacaktır.” (Âl-i İmrân s. 106) “Sığınılacak hiçbir yerin olmadığı o dehşetli günde Arş’ın gölgesi altında gölgeleneceklerdir. (Buhârî) Sonuçta “Allâh (c.c.) onlardan razı, onlar da Allâh (c.c.)’un verdiği mükâfata râzı olacaklardır.” (Beyyine s. 7-8) O gün onlara şöyle denilecektir: “Ey huzûra kavuşmuş insan! Sen O’ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!” (Fecr s. 27-30)
Îmân ve istikametle yaşayıp Rablerinin huzûruna varan bu müminler için ölüm anında, kabir hayatında ve hesap gününde korku ve hüzün yoktur. Çünkü Allâh (c.c.), meleklerini onlara yardımcı dost olarak gönderecektir. Cennette ise, istedikleri her şey, Allâh (c.c.) tarafından onlar için konukluk olarak hazırlanmıştır. (Fussilet s. 30-32; İbrâhim s. 27)
(Ahmet Gelişgen, Kur’ân’dan Öğütler-2, s.91)