Resûlullâh (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu rivâyet olunur: “Kocasına itaat eden kadın için kocası ondan razı olduğu sürece havadaki kuşlar, sudaki balıklar, gökdeki melekler, güneş ve ay istiğfarda bulunurlar. Hangi kadın da kocasına karşı gelirse Allâh’ın melekleri ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun. Hangi kadın da kocasının yüzüne karşı çehresini ekşitirse ona gülünceye ve onu razı edinceye kadar Allâh’ın gazabındadır. Hangi kadın ki kocasından izinsiz evinden çıkarsa eve dönene dek melekler ona lanet okur.” Resûlullâh (s.a.v.) buyurdu: “Kadınların dördü (dört bölüğü) cennette, dördü cehennemdedir. Cennette olan dört kadından birincisi; Allâh’a ibâdet, kocasına da itaat eden iffetli kadındır. İkincisi; doğurgan, az ile yetinen, sabırlı, kocası yanında iken hayâlı, kocası olmadığında namusunu ve kocasının malını koruyan kadındır. Üçüncüsü; kocasına karşı sabır gösteren ve ona dilini uzatmayan kadındır. Dördüncüsü; kocası öldüğünde yetim kalan küçük çocuklarının başını bekleyen, onları yetiştiren, terbiye eden, perişan olurlar endişesiyle başka kocaya varmayan kadındır. Cehennemdeki dört kadına gelince, birincisi; kocasına dil uzatan, çirkin sözlü, kocası olmadığında iffetini korumayan kadındır. İkincisi; kocasından güç yetiremeyeceği şeyler isteyen. Üçüncüsü; erkeklerden sakınmayan, ziynet mahallerini erkeklere gösterecek, dikkatleri üzerine çekecek biçimde gösterişli elbiseler giyerek dışarıya çıkan kadındır. Dördüncüsü; yeme, içme ve uyumaktan başka gayesi olmayan, namaza, Allâh’a ibâdete, Peygamber’e ve kocasına itaata isteksiz kadındır. Bu sıfatlara sahip bir kadın, kocasından izinsiz evinden çıktığı vakit lânete uğrar. Cehennemliklerden olur. Meğer ki, tevbe edip Allâh’a yönele.” (İmâm Zehebî, Büyük Günâhlar, s.172-173)