İslam’ın Özüne İnebilmek
Bilmiş ol ki! Hakîkatı insanlarda arayan, dalâlet çölünde şaşırır. Eğer hakikat yolcusu isen Hâkk’ı bil ki, ehlini bilesin. Eğer yalnız insânlar arasında ün alan fazîlet derecelerine bakar ve bununla kifâyet edersen, Sahâbe (r.a.e.)’i ve onların üstün mevki’lerini unutma. Bu andığımız kimseler de onların üstünlüğünde rey birliğine varmış müttefiktirler. O Sahâbeler ki, derecelerine değil, ayak tozlarına bile erişilmez.
Resûllerin Efendisi Yüce Peygamberimiz (s.a.v.)’in de şehâdet ettiği gibi, Hz. Ebû Bekir (r.a.)’in fazîleti fazla namâz kılması, fazla oruç tutması, çok rivâyet edip çok fetvâ vermesi veyâ kelâmcılığı ile değil, ancak kalbine yerleştirilen bir sır iledir. Sen de bu sırrı ara. Çünkü değer taşıyan kıymetli cevher budur. Görünüşe aldanarak tafsili uzun olan bâzı sebebler ile insanların saygı gösterdiği kimselere boş ver. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz aralarından ayrıldığı, Allâhü Te‘âlâ’yı bilen binlerce Sahâbe (r.a.e.)’i övmüştür. Halbuki onlardan ancak bir tânesi kelâm sanatını bilmiş ve hemen on küsûrdan başkası fetvâ bile vermemiştir.
(İmâm-ı Gazâlî (r.âleyh), İhyâu Ulûmi’d-dîn, c.1, s.111-122)
Pratik Fıkhî Bilgiler
SUAL: Kurak bir beldede insanların toplanıp yağmur duâsına çıkmaları caiz midir? Yağmur duâsı nasıl yapılır?
CEVAP: Caizdir. Müslümanlar duâ edilecek yere vardıklarında, önce iki rekât namaz kılarlar. Namazın cemaatla kılınması menduptur. İmâm namazdan sonra kalkar ve cemaata karşı bir konuşma yapar. Namaz ve hutbenin bulunuşu, Ebû Yusuf ve Muhammed`in görüşleridir. İmam Azam`a göre; yağmur duâsı sadece duâ ve istiğfardan ibarettir; namaz ve hutbe yoktur. Yağmur duâsında namaz kılınmış ve hutbe okunmûşsa, hutbeden sonra; bunlar olmamışsa, doğrudan imâm ayağa kalkar ve yönünü kıbleye çevirir. Cemaat onun arkasında kıbleye karşı ve oturarak dururlar. İmâm, Allâh (c.c.)`a duâ eder, cemaat de “amin” der. Hz. Peygamber (s.a.v.)’den nakledilen, yağmur için özel duâların okunması daha uygundur.
(İbn Abidîn, Reddü`l-Muhtar, c.2, s.184)