Hz. Zübeyr (r.a.) zeki ve özgüveni olan bir kişiliğe sahipti. Müslümanlık ortaya çıkınca süratle hak din İslâm’a yöneldi, tereddütsüz ve korkusuzca müslüman olduğunu ilan etti. O sıralarda 15 yaşlarında bir gençti. Hz. Zübeyr (r.a.) ilk müslüman olanların dördüncüsü veya beşincisi idi. Zübeyr (r.a.) müslüman olduktan sonra, İslâm davetine karşı çıkan ailesinin ileri gelenlerinin katı işkencelerine maruz kaldı. Rivâyet olunduğuna göre amcası onu bir hasıra sarmış, hasırın etrafından içeriye duman salmıştı. Hasırın içerisinde bulunan Zübeyr (r.a.) neredeyse boğulacaktı. O, bu işkenceyi çekerken kendisine: “Muhammed’in dinine küfret işkenceden kurtul” diyorlardı. O buna şöyle cevâp veriyordu: “İmândan sonra küfre dönüş yoktur! İnancım uğrunda göreceğim her işkence bana hafif gelir.” Amcası onun eski dinine dönmesinden ümidini kestiği için Zübeyr (r.a.)’i serbest bıraktı. Hz. Zübeyr (r.a.) önce Habeşistan’a, sonra Medine’ye hicret etti. Hz. Peygamberin hicret ettiği sıralarda Zübeyr (r.a.) Şam taraflarında ticaretle meşguldü. Rivâyet olunur ki, ticaretten dönerken hicret yolunda Hz. Peygamber (s.a.v.) ile karşılaşan Hz. Zübeyr (r.a.), Resûlullâh (s.a.v.)’e ve Hz. Ebû Bekir (r.a.)’e beyaz birer elbise giydirmişti. Hz. Zübeyr (r.a.) uzun ömürlü oldu. Hz. Ömer ve Hz. Osman (r.a.e.) dönemlerinde pek çok geniş fetihler ve Resûlullâh (s.a.v.) zamanında Arap yarımadasının genişlediğini gördü. Yönetici olmaktan kaçındı. Asla bir yönetim görevi kabul etmediği gibi, vergi ve haraç işleriyle ilgili bir memuriyet de almadı. Onun hayatı, Allâh (c.c.) yolunda savaş ile ticaret arasında geçmiştir. (Muhammed Mütevelli Şaravî, Cennetle Müjdelenen On Sahâbî, s.144-145)