Hz. Sevde Annemiz

Hz. Sevde Annemiz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in muhterem hanımlarındandır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen Hz. Sevde (r.anhâ)’nın vefatı ise Hz. Ömer (r.a.)’in halifeliğinin son yıllarına rastlamaktadır.


Sevde (r.anhâ) Hazretleri, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in muhterem hanımlarındandır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen Hz. Sevde (r.anhâ)’nın vefatı ise Hz. Ömer (r.a.)’in halifeliğinin son yıllarına rastlamaktadır. Sevde (r.anhâ) Hazretleri, amcasının oğlu Sekran ibn-i Âmir ile ilk evliliğini yapmıştı. İslâmiyetin geldiği ilk yıllarda; kocası Sekran ibn-i Amr (r.a.) ile îmân ederek müslüman oldular. Bu sırada Mekkeli müşriklerin Müslümanlara yap tıkları eza ve cefâlar dayanılmaz, akıllara durgunluk verecek halde idi. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) Müslümanların Habeşistan’a hicretine izin vermişlerdi. Hz. Sevde (r.anhâ); kocası Sekran ile birlikte ikinci Habeşistan hicretine katılarak oraya gitmişlerdi. Daha sonra Habeşistan’dan Mekke’ye döndüler.

Hz. Sekran (r.a.), Mekke’ye dönüşünden kısa bir müddet sonra vefat etti. Hz. Sevde (r.anhâ), kocası Hz. Sekran (r.a.)’in vefatından önce şöyle bir rüyâ görmüştü: Rüyâda Peygamberimiz (s.a.v.), mübârek ayaklarını Sevde (r.anhâ)’nın omuzuna koymuşlardı. Hz. Sevde (r.anhâ) da gördüğü bu rüyâsını, kocası Hz. Sekran (r.a.)’a anlatmıştı. Rüyâyı dinleyen Sekran (r.a.) dedi ki: ”Ey Sevde, sen gerçekten böyle bir rüya gördünse, bu benim mutlaka öleceğime, senin de Hz. Peygamber (s.a.v.) ile evleneceğine bir işârettir.” Gerçekten de Hz. Sekran (r.a.) bu rüyadan birkaç gün sonra vefat etti. Hz. Sevde (r.anhâ), kocası Hz. Sekran’ın (r.a.) vefatında 50 yaşlarında idi. O’nun îmânındaki sadakati, bütün zorluklara rağmen İslâm dîninden dönmemesi, bu yolda başını ortaya koyması, Peygamberimiz (s.a.v.) üzerinde çok derin bir tesir bırakmıştı.

Aynı zamanda onu himaye etmek isteyen Peygamberimiz (s.a.v.) yaşlı ve dul olan Hz. Sevde’ye (r.anhâ) evlilik teklif etti. O ise bunu sevinerek kabul etti. Böylece üzüntüsü ve kederi gitmiş, yaratılmışların en şereflisine eş olma saadeti gelmişti.

(Ömer Faruk Hilmi, Ehl-i Beyt’in Fazîleti, 87.s.)