Hz. Peygamber Efendimiz’in Yüce Ahlakı
Hz. Peygamber Efendimiz’in Yüce Ahlakı. Peygamber Efendimiz’in yüce ahlakının anlatıldığı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
Hz. Hüseyin (r.a.) der ki: “Peygamber (s.a.v.) ev içindeki meşgalesini babam (Alî b. Ebû Talib)’den sordum. Babam: “Peygamber (s.a.v.), evine girişinden itibaren vaktini Allâh (c.c.)’a ibâdete, ev halkının işlerine ve kendi işlerine ait olmak üzere üçe ayırmıştı. Şahsına ayırdığı vakti de kendisiyle insanlar arasında bölüştürmüştü. O vakitte yanına, gelen insanlardan ancak seçkin sahabileri girerdi. Halka dini meseleleri onlar aracılığıyla tebliğ eder, halkı ilgilendiren hiçbir şeyi yanında tutmaz, biriktirmezdi. Ümmetine ait vakti fazîlet sahiplerine dindeki üstünlük derecelerine göre bölüştürüp kendilerin ona göre huzuûruna çağırmak, Peygamber (s.a.v.)’in âdeti idi. Onlarda kimisi bir hâcetli, kimisi iki hâcetli, kimisi de daha çok hâcetli idi. Peygamber (s.a.v.), onların dini ihtiyaçlarıyla meşgul olur, sorularına gereken cevâbları verir, sonra da: “Bunları burada bulunan, burada bulunmayanlara tebliğ etsin!” buyururdu.
“Bana kendisi gelemeyip hâcetini arzedemeyen kimsenin hâcetini siz bana arzediniz! Muhakkak ki, sultana hâcetini arzedemeyenin hâcetini arzeden kimsenin ayaklarını kıyamet gününde Allah Sırat üzerinde sabit kılar!” buyururdu. Peygamberimiz (s.a.v.)’in yanında bundan başka bir şey anılmaz, dile getirilmezdi. Zaten kendisi de hiç kimseden bundan başkasını kabul etmezdi. Babamdan, Peygamber (s.a.v.)’in evinden çıkışında ne yaptığını sordum. Babam: ”Resûlullâh (s.a.v.) dışarıda konuşmazdı. Ancak konuşması, Müslümanlara yararlı olacak, onları birbirlerine ısındıracak, aralarındaki tefrikayı, soğukluğu kaldıracak ise konuşurdu. Her kavmin yüksek hasletli kişisine ikram eder ve onu kavminin üzerine vali yapardı. Hiç kimseden güler yüzünü ve güzel huyunu esirgemezdi. Ashâbı (r.a.e.)’i göremese arar, halka aralarında olan bitenleri sorardı. İyiliği över ve berkittirir, kötülüğü de yerer ve zayıflatırdı.
(M. Asım Köksâl, İslâm Tarihi, 8.c., 891.s.)