Hz. Aişe Annemizin Cömertliği
Hz. Aişe Annemizin Cömertliği başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
Hz. Âişe (r.anhâ)’ya bir defa içi dirhem dolu iki torba verildi. İçlerinde yüz binden fazla dirhem vardı. Hz. Âişe (r.anhâ) bir tabak istedi ve doldurup doldurup dağıtmaya başladı. Akşama kadar hepsini bitirdi. Bir dirhem bile bırakmadı. Kendisi de oruçluydu, iftar vaktinde hizmetçisinden orucunu açmak için bir şeyler getirmesini istedi. Hizmetçi bir ekmek ve zeytinyağı getirdi ve “ne kadar iyi olurdu bir dirhemlik et aldırıp, orucumuzu et ile açsaydık” demeye başladı. Hz. Âişe (r.anhâ): “Şimdi başa kakmanın ne faydası var, o an hatırlatsaydın alırdım” dedi.
Hz. Abdullah bin Zübeyr (r.a.) Hz. Âişe (r.anhâ)’nın yeğeniydi. Hz. Âişe (r.anhâ) onu çok severdi. Bir bakıma onu, o büyütmüştü. Hz. İbn-i Zübeyr (r.a.) onun bu cömertliğinden dolayı: “kendisi sıkıntılara katlanıp eline geçeni hemen harcıyor” diye üzülüyordu. Bir defa “Teyzemin elini biraz tutmak lazım” dedi. Bu söz Hz. Âişe (r.anhâ)’ya ulaştı ve ona darıldı. “Benim harcamama mani oluyor” diye onunla konuşmamaya yemin etti. Abdullah bin Zübeyr (r.a.) Hz. Âişe (r.anhâ)’nın darılmasına çok üzüldü. Bir çok insanları aracı olarak gönderdi. Fakat Hz. Âişe (r.anhâ) konuşmamaya yemin ettiğini mazeret gösterdi. Sonunda Abdullah bin Zübeyr (r.a.) çok perişan olunca gelerek teyzesine sarıldı ve çok ağladı. Kendini affetmesi için yalvardı. O iki kişi de aracılık ederek müslümanlarla konuşmayı terk etmekle ilgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in hadislerini hatırlatıyorlar ve hadislerde bunun yasak olduğunu beyân ediyorlardı. Hz. Âişe (r.anhâ) hadislerdeki, müslümanlarla konuşmayı terk etmekle ilgili tehditleri duyunca dayanamayıp ağlamaya başladı ve nihayet onu affederek konuşmaya başladı. Fakat bu yeminin kefareti olarak, üst üste köle azat ediyordu. Nihâyet kırk köle azat etmiş oldu.
(Muhammed Zekeriyya Kandehlevî, Fezail-i A’mal, s.113-114)