Hayırlı İşlere Öncü Olalım
Hayırlı İşlere Öncü Olalım başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
Hayırlı işlerde ve hayır işlemede ön sıralarda bulunmak Resûlullâh (s.a.v) ile aramızda olan ahidlerden biridir. Hayra hızla varabilmek için, herkesten önce hayır işlemeye başlamalı ve insanlara örnek olmalıyız. Meselâ bir kulun halka avuç açtığını, fakat ona hiçbir kimsenin bir şey vermediğini gördüğümüzde, o fakire vereceğimiz sadakayı gizli vermeyip, halkın gözü önünde vermeliyiz ki, diğerleri bu teşebbüsümüzü görerek o fakire yardım elini uzatsınlar.
Ve yine kendimizi gün doğmadan, geceden kalkmaya alıştırmalıyız. Çünkü her gece, gün doğmadan Hâkk Teâlâ kullarına şöyle seslenir: “Kullarımdan bir şey isteyen var mı? İstediğini vereyim! Kullarımdan suç işleyip tövbe ve istiğfarda bulunmak isteyen var mı? Ben onu mağfiretime kavuşturayım! Hasta olan var mı? Afiyet vereyim!”
Bu ilâhî tecellinin gerçekten böyle olduğuna ve Efendimiz (s.a.v.)’in teheccüde kalktığına dair Allâhü Te‘âlâ da mealen şöyle buyurmaktadır. “(Ey Resûl) Şüphe yok ki, Râbbin senin ve seninle birlikte olanların gecenin üçte ikisinden biraz eksik, yarısı ve (bazen de) üçte biri kadar ayakta durup (vaktinizi ibâdetle) geçirdiğinizi biliyor.” (Müzzemmil s. 20) Böylece kardeşlerimizden veya komşularımızdan biri gecenin bu saatinde bizlerin teheccüde kalktığımızı görerek bizi örnek alır ve hem ona hem bize ecir ve sevâb yazılır.
Yine gelecek güçlük, belâ ve zorluklara karşı hazırlıklı ve sabırlı olmalıyız ki, insanlar belâlara karşı bizleri sabırda örnek alsınlar. Hz. Eyyüb (a.s.)’da olduğu gibi. Ancak sabrımız son haddine varırsa, mecburen üzerimizden bu halin (belânın) kalkmasını isteriz.
(İmâm Şarani, Büyük Ahidler, s.46-50)