Hafızların Şefaati
Hafızların Şefaati başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
Hz. Alî (r.a.)’dan, Resûl-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kim Kur’ân’ı okur, sonra onu ezberler, helâlini helâl, haramını da haram bilirse Allâhü Te‘âlâ onu Cennet’ine koyar ve ailesinden üzerine Cehennem vacip olan on kişiye şefaat etmek hakkı verir.” (Ahmed)
Kötü amellerin cezasını çektikten sonra bile olsa Cennet’e girmek inşallah her Mü’min için kesindir. Ancak hafızların bu üstünlüğü Cennet’e ilk önce girmelerinden dolayıdır. Kendilerine şefaat edilecek on kişi ise büyük günâh işlemiş olan fasık ve facirlerdir. Zira kafirler hakkında asla şefaat yoktur. Allâhü Te‘âlâ şöyle buyuruyor: “Kim Allâh (c.c.)’e ortak koşarsa, ona Allâh (c.c.) Cennet’i haram etmiştir ve barınacağı yer de Cehennem’dir. Zalimlerin hiçbir yardımcısı yoktur.” (Mâide s. 72) Başka bir âyette şöyle buyuruluyor: “Ne Peygamberin ne de Mü’minlerin yakın akrabaları da olsa, müşrikler için af dilemeleri yaraşmaz.” (Tevbe s. 113)
Müşriklerin bağışlanmayacağı konusundaki ayet ve hadisler apaçıktır. Bundan dolayı hafızların şefaati, günâhları yüzünden Cehennem’e girmeleri gereken müslümanlar içindir. Cehennem’den korunmak isteyen kimseler, eğer kendileri hafız değilseler ve hafızlık yapmıyorlarsa, en azından kendi yakın akrabalarından birini hafız yapmalıdırlar. Böylece onun sayesinde kendi kötü amellerinin cezasından korunmuş olabilirler. Babası, dedesi, amcası, dayısı vs. hepsi hafız olan kimselere Allâh (c.c.)’un bu büyük bir lütfûdur. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kıyâmet günü Kur’ân ehline denilecek ki; “Kur’ân oku ve Cennet’in derecelerinde yükselmeye devam et. Dünyada ağır ağır okuduğun gibi ağır ağır oku. Zira senin kalacağın makam, okuduğun son ayette ulaştığın yerdir.” (Tirmizî)
(Muhammed Zekeriyya Kandehlevî, Fezail-i A’mal, s.207-208)