Evliliğe flört ederek adım atmayı savunanlar hayli fazladır. Ancak flört ederken evliliği gözetenler, birbirini gereğinden fazla kandırırlar. En azından ilk zamanlarda kim olduklarını, ne düşündüklerini, neye inandıklarını birbirinden gizlemeye çalışırlar. Flört sırasında “Tam istediğim gibi. Her konuda uyum sağlıyoruz.” denir. Fakat sorunlar, genellikle balayının bitip kişilerin gerçek yüzünün görünmesiyle başlar. Bu sefer yanlış insanla evlenildiği, daha doğrusu evlendiğini sandı ğı insanla evlenmediği neticesine varılır. Çünkü flört öncesinde taraflar birbirlerini sevdirmek için abartıya kaçarlar. Bu devrede kendisi değil karşı taraf düşünülür. Bunu karşı tarafı sevindirmek ve o anı paylaşmak amacıyla yapar. Flört, gençler için tehlikeli bir tuzaktır. İngilizce bir kelime olan flört; kız ile erkeğin arasındaki çok yakın duygusal arkadaşlık… manasına gelir. Gerçekte evlenecek kız ve erkeğin tanışıp anlaşmaları için, böyle bir arkadaşlığa asla ihtiyaç yoktur. Dini cephesiyle de caiz olmayan bu arkadaşlığın, birçok mahzur ve tehlikeleri vardır. Her flörtün ardında, bilhassa kızlar aleyhine, bir tuzak gizlidir. Flörtçü kızların bir çoğu, erkekler tarafından kandırıldıktan sonra terkedilirler. Flört, gençler arasında aşağılık kompleksi, kıskançlık, kin, nefret, karamsarlık, düşmanlık, anarşi ve çeşitli ruhi buhranlar hatta intiharlar doğurur. (Prof. Dr. Sefa Saygılı, Evlilikte Mutluluk Sanatı, s.23-24) Nişana gelince … Nişan bir evlilik değildir. Nişan sadece bir vaattir. Dolayısıyla şer’i açıdan getirdiği hiçbir yükümlülük yoktur. Bir kimsenin nişanlısıyla hali, dışarıdan bir yabancı ile hali birdir. Nişanlıların görüşebileceğini iddia edenlerin hiçbir dayanakları yoktur. İddialarının geçerli olması için Resûlullâh (s.a.v)’den delil getirmeleri gerekir. (Ömer Muhammed Öztürk, Sohbetler 2, s.140)