Doğru Selamlaşıyor Muyuz?
Namazdan çıkarken verilen selam elif-lamlı yani “esselamü aleyküm ve râhmetullah” lafzıyla verilir. Elif-lamsız “selamün aleyküm ve râhmetullah” denirse namaz olursa da bunu yapan çirkin bir şey yapmış olur. Ancak bu hata sehiv secdesi gerektirmez. (Merakı’l-felâh)
Namaz dışında her iki şekilde (elif-lamlı veya tenvinli) selam kerahatsiz caizdir. Her ne kadar tersini söyleyenler olsa da, elif-lamsız ve tenvinli olarak “selamün aleyküm” demek, “es-selamü aleyküm” demekten efdaldir (daha faziletlidir). Bunun efdaliyyeti üç yönden sabittir:
- Kur’an’da tenvinli selam olan yani “selamün” kelimesi, elif-lamlı olan “es-selamü” kelimesinden daha fazla geçmektedir. Kur’an’da daha fazla geçeni tercih etmek efdaldir.
- Kur’an’da Allâhü Te’âlâ’dan, meleklerden ve mü’minlerden hikaye edilen selâm her yerde tenvinli gelmiştir. Ancak Musa ve İsa (a.s.e.)’in kendilerini selâmlaması elif-lamlıdır. Allâhü Te’âlâ’dan, meleklerden ve mü’minlerden hikâye edilen selâm, kişinin kendi nefsini selamlamasından evladır.
- Elif-lamlı olan selâm yalnızca hakikatin aslına, tenvinli olan ise hakikatin aslıyla beraber keyfiyyetin kemaline de delalet eder. (Tefsir-i Kebir)
Selam verirken “es-selamün aleyküm…” veya “selamu aleyküm…” demek yanlıştır. Ya “es-selamü aleyküm” veya “selamün aleyküm…” demelidir. Selamı alırken başına “vav” harfini eklemelidir. Yani “Ve aleyküm selam…” gibi… Çünkü oradaki “ve” kelimesi “selam senin de üzerine olsun” manasını kazandırır. Yoksa “selam senin üzerine olsun” diyen kimseye sanki “niye benim üzerime olsun, senin üzerine olsun” gibi bir mana ortaya çıkmaktadır. (Savâbu’l-kelam fi tahkıkı’l-meram)
Selâmı alırken “Aleyna ve aleyküm selam” dememelidir. Çünkü böyle bir selam alma şekli hadislerde mevcut değildir, bid’attir. “Ve aleyküme selam” bu şekilde selam almak da yanlıştır. Ya “ve aleyküm selam” ya da “ve aleykümü’s-selam” demelidir. Karşılaşma anında selam verildiği gibi ayrılırken de selam vermelidir. (Nesai)