Dinlerarası Diyaloğun Hedefi

Dinlerarası Diyaloğun Hedefi. Dinlerarası diyalog ile Hıristiyanlığın da hak bir din olduğu, korkulacak bir şey olmadığı konusu işlenerek, Müslümanların Hıristiyanlara karşı olan husumetini kırmayı gaye edindiler.


Müslüman halkı Hıristiyanlaştırmak için faaliyet gösteren misyonerler, Ortadoğu’da büyük bir dirençle karşılaştılar. Bunu kırmak için, bu bölgede yaşayan Müslümanların, dini şuurunun yok edilmesi gerekiyordu. Dinlerarası diyalog ile Hıristiyanlığın da hak bir din olduğu, korkulacak bir şey olmadığı konusu işlenerek, Müslümanların Hıristiyanlara karşı olan husumetini kırmayı gaye edindiler.
Bunu sağlamak için de, “Benim dinim son dindir, diğerleri yanlıştır.” İnancından vazgeçirmeği prensip edindiler. Dinlerarası diyaloğun mimarlarından M. Watt, “Modern Dünyada İslam Vahyi” adlı çalışmasında bunu açıkça yazmaktadır.
M. Watt’a göre diyaloğun şartı: “Benim dinim son dindir.” inancından vazgeçmektir: “Dinlerin karşılaştırılması, yani üstünlük ve aşağılık açısından herhangi bir değerlendirmeye gitmemektir. Objektif anlamda geçerli olmadığı için gerçek diyalog anlayışı, bu çeşit karşılaştırmalardan vazgeçmeyi icâp ettirir. Taraflardan biri “Benim dinim son dindir.” derse bu olmaz; çünkü buradaki “son” kelimesi diğer dinlerden üstün olma veya diğer dinleri geçersiz kılma anlamlarına gelir. Bunun için, benim dinim diğerlerinkinden daha üstündür inancının terk edilmesi gerekir.”
Halbuki Kur’an-ı Kerîm, İslâmiyetin “son din” olduğunu, diğerlerinin geçersiz olduğundan kabul edilemez olduğunu açıkca bildirmiştir. Dolayısıyla bir Müslüman bunun aksini düşünemez. Böyle düşündüğü, inandığı hatta şüphe ettiği takdirde dinden çıkmış olur. İslamiyetin son din olduğu âyet-i kerîmelerde meâlen şöyle bildirilmiştir:
“Bugün, dininizi kemâle erdirdim, ikmâl ettim. Size olan nimetlerimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâmı seçtim.” (Maide s. 3) “Allâh indinde hâkk din ancak İslâm’dır.” (Ali İmran s. 19) “Kim İslâm’dan başka din ararsa, bilsin ki, bulduğu din asla kabul edilmeyecektir.” (Ali İmran s. 85)
(Mehmet Oruç, Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde Reform, 22-23.s.)