Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in mucizelerinden biri, ayın iki parçaya bölünmesidir. Bu mucize Kur’an-ı Kerim’in şehâdetiyle de sabittir. “Kıyâmet yaklaştı ay ikiye bölündü. (Müşrikler peygamber efendimizden bir mucize göstermelerini istemeleri üzere, Ay’ın ikiye bölünmesi olayı gerçekleşti.) Onlar bir mucize görseler bile, yüz çevirip: Bu devam edegelen bir sihirdir diyecekler” (Kamer s. 1-2) Ebû Naim (r.a.) Delailül Nübüvve adındaki eserinde şöyle diyor: “İbn-i Abbas (r.a.) şu sözleri naklediyor: Velid bin Muğire, Ebû Cehil, El as bin Vail, El Esver bin Muttalib ve Nadir bin Haris gibi müşriklerin bulundukları bir topluluk, Resûlullah (s.a.v.)’in etrafında toplanarak, “eğer söylediklerin doğru ise bize Ay’ı iki parçaya böl” dediler. Resûlullah (s.a.v.) de Allâh (c.c.)’un izniyle Ay’ın ikiye bölünmesini istedi ve Ay ikiye bölündü.” Kezâ Buhari ve Müslim’de, Ay’ın ikiye bölünmesi olayını Hz. Enes (r.a.)’den nakil ve rivâyet ederler. Tirmizi’de bu olayı İbn-i Ömer (r.a.)’den nakleder. Rahmetullah El-hindi (r.âleyh), İzharulhak adındaki kitabında Fıreşne tarihinin onbirinci bölümünde diyor ki: “Hindistanda bulunan Milibar eyaleti halkının, ayın ikiye bölündüğünü bizzat gördüklerini kaydeder.” Bazı müşrikler ve onların hayranları çağdaş kafalılar, Peygamberimiz (s.a.v.)’in mucizeleri hakkında, müslüman halkın kafalarında şüphelerin meydana gelmesi için, “eğer ayın ikiye bölünmesi hikayesi doğru olsaydı, bütün dünya tarihleri bu olayı yazacaktı” demektedirler. Bu bedbahtlar, ay tutulmasının da dünyanın her tarafında görülmediğini bilmezler mi? Herkesin bildiği gibi ay tutulması olayı da dünyamızın bazı bölgelerinde görüldüğü halde birçok yerlerinde görülmemektedir. (Mehmet Çağlayan, Ehl-i Sünnet ve Akaidi, s.142)

 

Bir Yorum Bırak