Allahü Teala’nın Rahmeti

 
Allahü Teala’nın Rahmeti başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
 
Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Cenâb-ı Allâh’ın yüz râhmeti vardır. Bunlardan birini, cinler, insanlar, kuşlar, hayvanlar ve haşerât arasına indirmiştir. Bu bir râhmet ile onlar birbirlerine şefkât gösterir ve merhamet ederler. Geriye kalan doksan dokuz râhmeti ile Cenâb-ı Hâkk kullarına kıyamet gününde merhamet edecektir.” (Müslim)
Hz. Peygamber (s.a.v.), bu sözü Allâh (c.c.)’un râhmetini kullara anlatmak için söylemiştir. Yoksa Allâh (c.c.)’un râhmet deryaları sonsuzdur. Hâl böyle iken bu râhmet deryalarının bir sayı ile nasıl sınırlanması düşünülebilir.
Abdullah b. Ömer (r.a.), Hz. Peygamber (s.a.v.)’in şöyle dediğini söylemiştir: “Allâhü Te‘âlâ, kıyâmet gününde bazı kullarına, her biri göz alabildiğince kalın olan doksan dokuz (amel) kayıt defteri dağıtır ve o kula: “Şu yazılanlardan herhangi birini inkâr ediyor musun? Kirâmen Kâtibin (melekleri) sana haksızlık yapmışlar mı?” der. O kul: “Hayır, Ya Rabbî” der. Allâhü Te‘âlâ: “Bu günâhları işlemeni mazur gösterecek bir özrün var mı?” diye sorar. Bunun üzerine kul: “Hayır, Ya Rabbi” der ve kalbini ateşin üzerine kor. (Artık ateşe atıldığını düşünür.) Sonra Cenâb-ı Allâh: “Senin, benim yanımda bir sevâbın var. Bugün asla haksızlık yapmak yok” der ve üzerinde “Eşhedü enlâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden Resûlullâh” yazılı olan bir kart çıkarır. Bunun üzerine kul: “Ya Rabbî, bu kart şu koca kayıt defterlerine nasıl denk olur?” derken, bu kart terazinin bir kefesine, kayıt defterleri de diğer kefeye konulur da kayıt defterleri hafif kalır, kart daha ağır gelir. Çünkü hiçbir şey Allâh (c.c.)’u zikirden daha ağır gelemez.” (İbn Mâce)
(Fahruddîn Er-Râzî, Tefsîr-i Kebîr Mefâtîhu’l-Ğayb, c.1, s.227)