sigorta
Son devir İslâm Âlimleri ittifakla sigortanın bütün çeşitlerinin haram olduğunu söylemişlerdir. Fıkıh âlimlerinin bu konudaki kararları şudur:
1. Sigorta akdinde aldanma vardır. Çünkü sigortalı ne kadar vereceğini, ne kadar alacağını bilmiyor. Belki bir iki taksit öde­dikten sonra bir âfet gelir çatar, bunun üzerine sigortalı malın bütün bedelini sigorta şirketinden alır. Belki de bütün taksitleri yatırdığı halde malı âfetten mahfuz kaldığı için bir şey almaz.
2. Sigorta kumarın bir çeşididir. Çünkü sigorta şirketinin, meydana gelen felâkette hiçbir rolü yoktur, ama mâlı helâk olsa bedelini vermektedir. Yahut devamlı musibetten masun kaldığı için bedelsiz olarak taksitleri almış olmaktadır.
3. Sigorta fıkıh kitaplarında tarif edilen faiz muâmelelerini içerir.
4. Sigorta muâmelesinde bedelsiz olarak başkasının malı­nın alınması vardır. Bu da “Ey îmân edenler, mallarınızı ara­nızda haksız yere yemeyiniz.” (Nisâ s. 29) âyetindeki yasağın kapsamına girer. Sigortanın mubah olduğuna dair serdedilen delillere cevabımız şudur:
1. Sigortanın mubah olması için insanların faydasına oldu­ğunu düşünerek fetva vermek doğru değildir.. Çünkü onda, zu­lüm, kumar ve riba vardır.
2. “Eşya aslında helâldir.” şeklindeki kaide sigortanın helâl olması için bir belge teşkil etmez. Çünkü bu Kur’ân ve sünnete ters düşüyor.
3. “Zaruret yasak olan şeyi mubah kılar.” kaidesi bunun için bir delil olamaz. Çünkü burada helâli mubah kılacak kadar zor­layıcı bir şey yoktur.
4. Burada örf ile istidlal etmek de doğru değildir. Çünkü örf, Kur’ân ve Sünnet’le çelişemez.
Muhammed Abduh, Şeltüt gibi zevâtın “Sigorta, muhtemel musibetlerin zararını azaltmak için kurulmuş bir yardımlaşma müessesesidir.” demeleri doğru değildir. Çünkü bunu yardımlaş­ma diyecek olursak riba ve piyangoyu aynı şekilde değerlendir­mek gerekecektir.”
(Halil Gönenç, Günümüz Meselelerine Fetvâlar, c.3, s.269)