Osmanlı evleri, nice kültür değerlerini içerisinde barındırıyordu. Acaba bugün bunlardan kaç tanesi yaşatılmaktadır. Anadolu’da pek çok evin misafir odasına alınan bir yabancının ilk dikkatini çeken veya ihtiyacı olduğu bilgileri kolaylıkla bulabildiği bir yazı hemen karşısına çıkardı. “Ey misafir kıl namazı/Kıble bu caniptedir. İşte ibrik işte leğen/İşte peşkir iptedir.” Duvarda nefis bir hat yazısı. Eve gelen misafire neler hatırlatmıyor ki. Şayet unuttu isen veya kılmadın ise namazı kaçırma, hemen edâ et. Hayatı ve yaşamayı namazda gören bir toplumun ruh halini ne güzel gösteriyor. Misafirine kendinin söylemesi yakışık almayacağından ince bir ifade ile hatırlatıyor. Diğer taraftan ulaşımın zor olduğu, insanların birbirlerine özellikle evlerinde her zaman misafir oldukları bir çağ. Kıbleyi mi soracaksın, yine bu yazının hemen yanında işlemeli bir havlu kıble yönünü işaret ediyor. İbrik ve leğen ise aşağıda duruyor. Misafir hemen orada ibrikteki su ile abdestini alıp, elini yüzünü peşkir yani havlu ile kurulayıp namazını edâ edebilecektir. Öte yandan namazın önem ve ehemmiyetine işaret eden daha nice levhalara, güzel hat yazılarına şahit olacaksınız. “İnat etme git namaza Rahmet olmaz bî-namaza Akil isen kıl namazı çün saadet tacıdır Sen namazı öyle bil ki müminin miracıdır Müezzin banlasa kılsak namaz Hz. Mevlâya etsek niyazı” Aslında bu hat, yazılan yüzlerce nasihâti içinde barındıran bir kitap gibi idi.
(Ahmet Şimşirgil, Devr-i Gül Sohbetleri, s.150-151)