Oruç keffaretini yerine getirmek sırası ile üç şeyden birisiyle olur. Şöyle ki; bunlardan birincisine gücü yettiği takdirde ikinci veya üçüncü ile bunun edâsı caiz olmadığı gibi, ikinciye gücü yettiği takdirde de üçüncü ile edâsı caiz olmaz. Sırasıyla bunlar: 1. Bir köle azat etmek 2. İki kameri ay art arda oruç tutmak 3. Altmış fakiri sabah-akşam yedirmek Hadisi Şerif’te Peygamber (s.a.v.) Efendimiz ile bir Arabî arasında şu konuşma geçer: “Azat edeceğin bir köle bulabilir misin?” “Hayır” dedi. “O halde iki ay peş peşe oruç tut.” “Güç yetiremem” dedi. “O zaman (sabah-akşam) altmış fakiri doyur.” (Dârekutnî) Oruç keffaretini edâ edebilmek için köle bulunamaması durumunda iki kameri ay, kameri aylar hesaplanamayacaksa altmış gün peş peşe oruç tutulur. Fakihler bu oruçların peş peşe tutulması gerektiği hususunda ittifak etmişlerdir. (el-Mebsût) Şayet kameri aylara göre iki ay peş peşe oruç tutsa ve iki kameri ayın sayısı altmış günü bulmazsa keffareti sahih olur. Keffaret oruçları kâmil oruç olarak mükellefin zimmetinde sabit olduklarından aralarına oruç tutulması yasak olan bayram günleri girecek olursa tekrar yeniden keffaret tutması gerekecektir. Zira bayram günlerinde tutulan oruçlar nakıs oruçlardır. (Tebyinu’l Hakâik) Keffareti edâ eden kişi özürlü veya özürsüz olarak keffaret tuttuğu günler arasında oruç tutmayı bir gün terk edecek olursa yeniden keffaret tutması gerekecektir. Bu hükümden kadınların aybaşı olmalarından dolayı oruç tutamama durumları istisna edilmiştir. Zira aybaşı olmaları durumunda keffaret orucuna ara verip temizlendikten sonra ara vermeksizin oruca devam etmeleri gerekmektedir. (Sualli-Cevaplı İslâm Fıkhı, c.3, s.356-358)