İhlasla ilgili Söz ve Ölçüler

İhlasla ilgili Söz ve Ölçüler başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
Tasavvuf büyüklerinin ahlâklarından biri ilim ve amellerinde pek samimî olmaları ve bu hususlarda riyâya düşmekten korkmalarıydı. Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Aziz ve Celil Allâh, Adn cennetini yarattığında onun içinde hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği, hiçbir beşerin kalbinden geçmeyen nimetler yaratıp şöyle buyurmuş: “Adn cenneti Konuş!” O da üç kere: “Gerçekten müminler kurtuluşa erdi. Ben her cimri ve riyakâra haramım” demiştir.” (Taberâni)
Vehb b. Münebbih (r.âleyh) şöyle demiştir: “Âhiret ameliyle dünyalık elde etmeğe çalışanın kalbini Allâh (c.c.) ters çevirir ve adını cehennemlikler siciline yazar.” Hasan-ı Basrî (r.âleyh) de Hz. İsa (a.s.)’ın şöyle söyleye-geldiğini aktarıyordu: “Bildiğiyle amel eden kişi, gerçekten Allâh
dostudur.”
Süfyan es-Sevrî (r.âleyh) aktarıyor: “Annem bana şu öğüdü vermişti: “Oğlum, ilmi gereği ile amel edeceksen öğren yoksa öğrendiğin ilim kıyamet günü sırtında bir yük olur!” Hasan-ı Basrî nefsini, sık sık şu sözleriyle azarlayıp kınardı: “Sen, sâlih, itaatkâr ve âbid kişilerin sözlerini söylüyor fasık, münâfık ve iki yüzlü riyâkârların yaptıklarını yapıyorsun! Vallâhi bu tutum ihlâslı kişilerin vasfı değildir!” Fudayl b. Iyâz (r.âleyh) de şöyle diyordu: “Amellerinde sihirbazdan daha akıllı davranmayan riyânın içine düşer.” Zünnûn el-Mısrî (r.âleyh)’e sorulur: “Kul kendisinin ihlâs sahiplerinden olduğunu ne zaman bilir?” Şöyle cevap verir: “Bütün gücünü tâatta harcayıp halkın gözünden düşmeyi memnuniyetle karşıladığında!” Muhammed b. el-Münkedir (r.âleyh) de şunları söylüyordu: “Kardeşlerimizin güzel tavırlarını geceleri sergilemeleri gündüzleri sergileyecekleri tavırlardan daha hoştur. Çünkü gündüzleyin sergileyecekleri tavırları insanlar görürken geceleyin bürünecekleri tavırları âlemlerin Rabbi için olur.”
(İmâm Şaranî, Selef-i Sâlihîn’in, Evliyâullah’ın Yüce Ahlâkı, s.27-28)