Kabirdeki İlk Sorular
Kabirdeki İlk Sorular başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
Hz. Ömer (r.a.)’e dayanarak, Resûlullâh (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu anlatılıyor: “Mü’min kabrine konulduğu zaman Münker ve Nekir gelir. Onu oturtur, sorguya çekerler. Kabre koyanlar, dönüp gittikleri zaman, ayak seslerini duyar. Melekler sorar: “Rabbin kim? Dinin nedir? Peygamberin kimdir?”
Mü’min kul, bu sorulara şu cevâbı verir: “Rabbim Allâh (c.c.), dinim İslâm, Muhammed (s.a.v.) Peygamberimdir.” Bunun üzerine melekler derler: ”Allâh (c.c.) seni bu imânda dâim eylesin. Sürûr içinde uyu.” Onların bu sözü, şu âyetin mânâsıdır:
“Allâh, mü’minleri dünya ve âhiret hayatında sabit sözde tespit eder.” (İbrahim s. 27) Yâni, Allâh (c.c.) imân sahiplerini hak söz üzerinde sabit eder. Kâfirleri ve zâlimleri ise, hak söz söylemeye muvaffak eylemez.
Kâfirler ve münâfıklar kabre konulduğu zaman, Münker ve Nekir gelir sorar: “Rabbin kim? Dinin ne? Peygamberin kim?” Meleklerin bu sorusuna karşılık: “Bilmiyorum!” derler. O zaman melekler şöyle derler: “Bilemez ol!” Bundan sonra demir bir tokmakla ona öyle vururlar ki, insan ve cin hariç; dünya ve âhirettekilerin hepsi, o tokmak sesini duyarlar.”
Ebû Hazım (r.a.), Hz. Ömer (r.a.)’dan naklen anlatıyor: Resûlullâh (s.a.v.), Hz. Ömer (r.a.)’e şöyle buyurdu: “Yâ Ömer! Kabrin iki kahramanı Münker ve Nekir geldiği zaman hâlin nice olur? Onlar kara yüzlü, yeşil gözlüdürler. Köpek dişleri ile yeri delerek gelirler. Kılları dik diktir. Sesleri, gök gürültüsünü andırır. Gözleri çakan şimşek gibidir.” Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a.) sordu: “Yâ Resûlallah! O zaman aklım başımda mıdır? Ben, şu anda olduğum hâli o zaman muhafaza eder miyim?” Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v.): “Evet!” buyurunca Hz. Ömer (r.a.) şöyle söyledi: “O hâlde ben Allâh (c.c.)’un izni ile onlara yeterim. Resûlullâh (s.a.v.) tekrar şöyle buyurdu: “Ömer, muvaffak olmuştur.”
(Ebul Leys Semerkandî, Tenbihul Gafilîn, s.44-45)